Merhaba. Umarım hepiniz iyisinizdir. Zira iyi olmaya çalışmak gittikçe zorlaşıyor. Kültürel ve tarihsel değerler, göller, nehirler ve derelerden sonra korkunç yangınlar sonucu ormanların büyük kısmını da kaybettik. Bunda daha önce sözünü ettiğim toplumsal aptallığın büyük payı var şüphesiz.
Bu yazıda insan hayatını ve özellikle de yoksulların hayatını tehdit eden yakın ve uzak tehditlerden bahsedip bazı çözüm önerileri sunacağım.
Şüphesiz her zaman en büyük tehdit yerel ve genel savaşlardır. Savaşlarla birlikte diğer tehditlerin de sebebi vahşi kapitalizm ve dünyayı/uzayı çıkar alanı ilan eden emperyalist devletlerdir.
Dünya hızla yok oluşa doğru gidiyor. Dolayısıyla sınıflar arası dengesizlik sonucu aşırı zenginleşenlerin çıkarları uğruna şu an için tek yaşanabilir gezegen olan dünyamızın sonu beklenenden daha da yakın şimdi. Çözüm: Kötü tüketici ve iyi insan olmak, yerel küresel aptallaştırma politikalarına karşı birlikte ve sürekli mücadele etmek.
Yakın ve yerel tehditler: Kuraklığa bağlı susuzluk ve açlık. Tatlı su kaynakları tükenmek üzere, tükenmeyenler de özel şirketlerin elinde…Çözüm: Deniz suyundan tatlı su elde etme amaçlı teknolojiler üretmek üzere yerel seferberlik(belediyeler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, sendikalar, muhtarlıklar, hala ve inatla bilimsel üretim yapan üniversiteler….).
Bu konu hayati önemde olup geç kalındığı takdirde yakın gelecekte kitlesel ölüm riski söz konusudur. Öneri: Yerel işbirlikleriyle proje üretip hızla tesis yapma yoluna gitmek.
Deniz suyundan tatlı su elde etme(Desutase diye kısaltayım), basit olarak tuzdan arındırma demektir ve en yaygın yöntem Ters Ozmos(Türkçe TO, İngilizce Reverse Osmosis/RO)’dur. Deniz suyu yarı geçirgen bir membrandan basınç zoruyla geçirilir, membran sadece su moleküllerinin geçişine izin verdiğinden tuz, mineral ve diğer istenmeyen maddeler membrandan geçemez ve tatlı su elde edilir. Diğer yöntemler: Damıtma, Elektrodiyaliz, Grafen tabanlı membran kullanımı, güneş enerjisiyle buharlaştırma ve yoğunlaştırma, Nano-filtrasyon teknolojisi.
Suudi Arabistan, BAE, Kuveyt, Katar, İsrail, İspanya, ABD, Avustralya ve Çin bu konuda epey yoğun çaba içindeler ve çok ilerideler. Özellikle Suudi Arabistan, İsrail ve İspanya bu konuda müthiş bir atılım yapmış durumdadır.
Türkiye’de yerelde Avşar Adası ve Bodrum Belediyeleri proje ve uygulama temelinde işin içindedir. Avşar Adasındaki tesis ilk büyük Desutase tesisi olarak dikkate değerdir. 2012 yılında hizmete giren bu tesiste günde 4000 ton tatlı su elde edilmektedir.
Bazı ağır sanayi kuruluşlarında ve turistik otellerde de Detase tesisleri bulunmaktadır. Türkiye’nin toplam tatlı su üretimi 160 000 metreküp/gündür.
Çözüm ve öneri: Kıyılarda yer alanlar başta olmak üzere tüm belediyeler acilen tesis kurmalı ve ileriye yönelik tatlı su depolama tankları inşa etmelidir. Bu tanklardan iç bölgelere transfer kolayca yapılabilir.
Maliyeti düşürmek amacıyla güneş enerjisi yardımıyla buharlaştırma ve yoğunlaştırma tercih edilmelidir.
Membranlar daha çok ABD, Japonya, Güney Kore ve Çin’de üretilmektedir. Türkiye’de henüz membran üretimine yönelik ciddi bir çalışma yoktur. Bu konuda ciddi üniversitelere ve duyarlı bilim insanlarıyla mühendislere büyük bir görev ve soru luluk düşmektedir.
Açlık, susuzluğun yapışık ikizidir bence. “Su yoksa hayat da yoktur” özlü sözüne ek olarak “su yoksa açlık, hastalık ve ölüm vardır” diye düşünüp acilen harekete geçme zamanıdır. İklim yasası, madencilik yasası vb tuzaklar ile yerüstü ve yeraltı suları gelirin yüzde 80’den fazlasına sahip kapitalistler tarafından gasp ve talan edilmiş durumdadır.
Doğal zenginliklerimize birlikte ve sürekli sahip çıkmazsak gelirin sadece yüzde 20’ye yakınına sahip yoksulluk sınırındaki 65 milyon insanımızın açlık sınırında yaşayan en az 35 milyonu açıkladığım sebeplerden ötürü yakın gelecekte erken ölüm tehdidi altındadır. Çözüm önerisi: Kaybedecek neyimiz kaldı diye sürekli soralım ve henüz kurumamış göl, nehir ve dereleri; henüz kesilmemiş zeytin ağaçlarını; henüz yakılmamış/yanmamış ormanları; hala bilimsel üretim yapan direnen üniversiteleri ve akademisyenleri koruyalım/kurtaralım. Bu çaba, aptallaştırma süreçlerini de boşa çıkaracaktır.
Tehditler açık, çözüm önerileri belli…Çocuklarınıza nasıl bir ülke/dünya bıraktığımız ortada..
Hayat hepimizin, karar hepimizin!
Fizikle ve Bilimle kalın.
Kaynak: https://piryol.com/makale/fizik-bilim-ve-hayat-yakin-ve-uzak-tehditlere-karsi-bazi-cozum-onerileri.html