23-24 Mart 2021 tarihinde NATO’nun Brüksel’deki ana merkezinde NATO üyesi devletlerin Dışişleri Bakanları Toplantısı yapıldı. Bu toplantı birkaç yönde önem arz ediyor.
Trump yönetimi döneminde ABD ile AB’NİN NATO üyeleri arasında önemli politik-diplomatik sorunlar oluştu. Öyle ki Fransa Cumhurbaşkanı Macron, ‘NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini’ açıkladı. ABD Dışişleri Bakan Blinken, NATO toplantısına katılarak ABD’nin küresel sisteme yeniden önderlik edeceğinin mesajını vermiş oldu.
Biden gibi Blinken de ‘uluslar arası ilişkilerde yeni bir dönemin başlatılacağını, politik-diplomatik ve kurumsal ilişkilerin esas alınacağını’ açıklaması özellikle AB merkezli NATO üyesi devletlerin rahat bir nefes almasını sağladı. ABD-AB ittifakının küresel dünya için önemine dikkat çeken Blinken, NATO’nun 2030’lu yılların askeri ve politik küresel stratejisinin yeniden tanımlanacağı mesajını verdi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Transatlantik ilişkilerimizde yeni bir dönem başlatıyoruz” açıklamasıyla Blinken’i doğruladı.
Biden yönetimi bugüne kadar doğrudan bir görüşme gerçekleştirilmedi. İki ülke dışişleri bakanlarının NATO toplantısında buluşmaları, gündemde olan sorunları yüz yüze konuşup değerlendirmeleri önemli bir adım olarak görüldü.
Dışişleri Bakanları toplantısının önemli gündem maddelerinden biri de Türkiye ile NATO arasındaki sorunlardı. Blinken, bir kez daha Ankara’nın S-400’lerden vazgeçmesi gerektiğinin altını çizdi. S-400’ler konusunda somut bir adım atılmadığı sürece beklenilen ilişkilerin düzelmesinin oldukça zor olacağını belirtti. Aynı şekilde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de S-400’lerin NATO askeri konseptine hiçbir şekilde uyumlu olmadığını ve Ankara’yı bunlardan vazgeçmeye çağırdı. Çavuşoğlu ‘S-400’leri aldık bu iş bitti’ demesine rağmen ‘PYG ve Gülen cemaatini gündeme getirerek’ bir bakıma pazarlık mesajı verdi.
Blinken, ayrıca Türkiye’nin Kıbrıs ve Yunanistan merkezli belirlediği Doğu Akdeniz politikasından vazgeçmesi, Libya’daki askeri güçlerinin geri çekmesi, ABD’nin Suriye stratejisine uyum bir politika izlemesi gerektiğine dair uyarılar yaptı. Aynı şekilde Stoltenberg, iktidar gücü olan AKP’nin uyguladığı iç politikaya dair endişelerini dile getirirken ‘demokrasi ve insan hakları gibi sorunların artmasına’ dikkat çekti. NATO üyesi ülkeler için demokratik değerlerin önemine vurgu yaptı.
Ayrıca Stoltenberg ile Blinken ortaklaşa yaptıkları açıklamada Türkiye’nin NATO için ne kadar önemli olduğunu belirtmelerine rağmen, mevcut sorunlar çözülmeden güven verici somut adımların atılmasının oldukça zor olduğu, arka plan diplomatik ilişkilerde çok açık bir şekilde dile getirildiği belirtiliyor.
Kamuoyuna yapılan açıklamalardan çok masada nelerin konuşulduğu daha önem arz ediyor. Hem ABD hem de NATO, Türkiye’yi çok açık bir şekilde uyardılar. Türkiye’nin ileri sürdüğü taleplerin kabul görmediği anlaşılıyor. Örneğin PYD’ye aktif desteğin devam edileceği, Gülen cemaatinin faaliyetlerine hiçbir sınırlamanın getirilmeyeceği açık bir şekilde ifade ediliyor. NATO toplantısı Ankara için çözüm bekleyen hiçbir somut gelişmenin olmadığını söylemek yanlış olmayacaktır. NATO kapsamında belirtilen ‘güvenilir ittifak’ gibi kavramların pek bir önemi kalmadığı, Ankara ile sorunların artarak devam ettiği görülüyor.
ABD-AB-NATO üçlüsünün ortak kararı: Ankara’ya bir şans daha verilmesi konusunda uzlaşıldı. Bundan sonrası adım atacak olan Ankara’dır. Birlikte izleyelim