Türkiye’nin ve bölgemizin belki de en önemli sorunlarından biri de eğitimdir. Gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyi oldukça yüksektir ama en önemlisi nitelikli bir eğitim yapmaktadırlar. Finlandiya, Danimarka, İsveç ve Norveç gibi ülkelerin eğitim sistemleri dünyanın en ileri düzeyini temsil etmeleri bir tesadüf olmayıp tamamen bilimsel verilere dayanmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde de eğitim alanında ciddi gelişmeler kaydedilmektedir. Örneğin Çin ve Hindistan bunun somut örnekleridir. Her iki ülke gelişmiş ülkelerin nitelikli iş gücünü oluşturmada önemli adaylar olarak ön plana çıkıyor.
Ülkelerin nüfus oranları, coğrafik büyüklükleri ile üniversitelerin sayısı arasındaki ilişki aynı zamanda eğitimin gelişme düzeyi bakımından bize bir fikir vermektedir. Hindistan’da 8831 üniversite, ABD’de 5758 üniversite, Rusya’da 1 108, Fransa’da 1062, Çin’de 1054 üniversite bulunuyor. İran ve Güney Kore’nin ardında Türkiye dünya genelinde 15.sırada bulunuyor.
Türkiye’de Üniversiteler
Ülkemiz gelişmekte olan ülkeler kategorisinde bulunmakta olup, nitelikli iş gücü bakımından muazzam olanaklara sahiptir. Ancak bu sorunun doğru yönlendirilmesi ve yönetilmesi son derece önemlidir. Türkiye, AB aday ülkesi olarak Avrupa’nın nitelikli iş gücünü sağlamada önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Türkiye’nin coğrafik önemli sadece jeopolitik bakımından değil belki bir o kadar da önemli kılan tarımsal, turizm ve teknolojik gelişmeler alanındaki avantajlarıdır. Bütün bunun merkezinde özellikle üniversitelerdeki bilimsel araştırma ve çalışmalar bulunuyor. Bunun doğru değerlendirilmesi de doğal olarak devletin ve iktidarın sorumluluğundadır.
Tablo-1: Üniversiteler ve öğrenci sayısı
Üniversiteler |
Öğrenci Sayısı |
|||
Bölge Adı |
Devlet |
Vakıf |
2021/022 |
2022-2023 |
İç Anadolu |
27 |
18 |
4320318 |
2731121 |
Marmara |
27 |
46 |
1734494 |
1915782 |
Doğu Anadolu |
16 |
— |
773069 |
740734 |
Ege |
15 |
3 |
465079 |
489891 |
Karadeniz |
20 |
1 |
552926 |
479813 |
Akdeniz |
14 |
5 |
364916 |
387542 |
Güneydoğu Anadolu |
10 |
2 |
186157 |
205259 |
Toplam |
129 |
75 |
8296959 |
6950142 |
Ülkemizde Toplamda 209 üniversite vardır. Bunların 129’u devlet üniversitesi (11 teknik üniversite, 2 güzel sanatlar üniversitesi ve 1 yüksek teknoloji enstitüsünün yanı sıra Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Polis Akademisi ve Milli Savunma Üniversitesi) ve 75’i vakıf üniversitesi ve 4 vakıf meslek yüksekokuludur. Dünya genelindeki verilere dikkat ettiğimizde Türkiye’nin potansiyeli beklenilenin altındadır. Ama aynı zamanda üniversitelerin eğitim düzeyi ve uluslararası bilimsel araştırmalar içindeki yeri önemli arz ediyor.
2021-2022 yılı verilerine göre e 8.296.959 öğrenci ve 184.566 öğretim elemanı bulunuyor. 2022-2023 eğitim öğretim yılı verilerine göre de toplam 6.950.142 öğrenci, 184.566 öğretim elemanı bulunuyor. Açık öğretim öğrencileri, mevcut sayıya dâhildir.
Tablo-1: Bazı illerdeki üniversite sayısı
İller |
Devlet |
Vakıf |
Toplam |
İstanbul |
14 |
44 |
58 |
İzmir |
6 |
3 |
9 |
Ankara |
10 |
14 |
24 |
Antalya |
2 |
3 |
5 |
Eskişehir |
3 |
– |
3 |
Gaziantep |
2 |
2 |
4 |
Kayseri |
3 |
1 |
4 |
Konya |
3 |
2 |
5 |
Toplam |
43 |
69 |
112 |
Devlet üniversitelerinin %33,3’ü ve vakıf üniversitelerin % 93,2’si ve genel olarak % 53,6’sı bu altı şehirde bulunuyor. Vakıf üniversitelerinin % 78,4’ü ise İstanbul’da bulunuyor. Eğitimin belirli merkezlerden yoğunlaşmış olması hem bölge hem de il bazında önemli haksızlıklara ve eşitsizlere yol açtığı biliniyor. Bu durum özellikle ekonomik bakımdan geri olan illerde eğitimdeki fırsat eşitliğini olumsuz yönde etkilemektedir. YÖK tarafından açıklanan istatistiki veriler bunu bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.
Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgesinde Üniversitelerin önemi
Bölgemizin gelişmesinin çok yönlü olanakları var. Aslında muazzam avantajlara sahibiz. Güney Doğu bölgemiz ve buna Doğu Anadolu bölgesini eklediğimizde ülke ekonomisine büyük katkılar sunuyoruz. Bunun geliştirilmesi önem arz ediyor. Gaziantep, . Diyarbakır, Mardin, Van, Urfa gibi illerimizin Gayri Safi Milli Hâsıla içerisindeki paylar sürekli artmaktadır. Buna karşılık Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu illerimizdeki eğitim sorunu çok önemli boyutlara ulaşmış durumdadır. Çözüm bekleyen önemli konuların başında geliyor.
Burada birkaç noktaya dikkat çekmek gerekir. Hemen her ilde bir devlet üniversite bulunuyor. 2022-2023 yılında Doğu Anadolu’daki 16 devlet üniversitesi var ama Vakıf üniversite hiç yok. Öğrenci sayısı ise yaklaşık 740 bindir. Güney Doğu Bölgesinde ise 10 devlet ve 2 vakıf üniversitesi olup toplam 12 üniversite bulunuyor. Bu üniversitelerde okuyan öğrencisi sayısı ise yaklaşık 205 bindir.
Doğu ve Güney Doğu bölgesinde toplam 23 ilde 28 üniversite bulunuyor. Devlet üniversitelerinde kayıtlı öğrenci ayısı Türkiye ortalamasına göre oldukça düşük. 23 ilde sadece Gaziantep’te tane vakıf üniversitesi bulunuyor. Diyarbakır, Mardin, Van, Urfa, Malatya, Erzurum gibi Büyük Şehirlerin hiç birinde bir tek Vakıf Üniversitesi bulunmuyor.
Bölgesel kalkınma ile üniversitelerin gelişmesi arasında doğrudan bir bağ var.
Dünyanın önemli üniversiteleriyle bilimsel araştırma yapan kuruluşlar arasında ortak çalışma sürekli artmaktadır ve ortak planlar yapılmaktadır. Bir ülkenin, bölgenin ve hatta bir ilin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmesinde üniversitelerin önemli bir rolü olduğu artık herkesin kabul ettiği bir durumdur.
Bölgemizin gelişebilmesi ve çağa ayak uydurabilmesi için önümüzdeki 10-15 yılı projelendirmeliyiz. Örneğin 2030 Diyarbakır Vizyonunu oluşturmamız gerekir. Bu vizyonda üniversitelerin çok ama çok önemli bir yeri var. Devlet kendi olanakları içerisinde üniversitelerin kalitesini arttırmak için bir çaba içerisindedir. Bu yeterli görülmeyebilir ama çabanın olduğunu görmeliyiz.
Burada esas sorumluluk iş dünyasına yani şirketlerimize, sanayi-ticari kuruluşlarımıza ve iş insanlarımıza düşüyor. Diyarbakır’da bir VAKIF ÜNİVERSİTESİ açılmalıdır, Hem iş insanlarımızın hem de şirketlerimizin bu gücü ve potansiyeli oldukça fazladır. Ancak mesele bu soruna yeterince kafa yorulmuyor. Diyarbakır, Mardin, Van ve Urfa illerimizde Vakıf Üniversitelerinin kurulmasının nesnel zemini oldukça fazladır.
Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgemizde her yıl binlerce öğrenci, Batı’daki Vakıf Üniversitelerine gidiyor. Nitelikli eğitim yapan, gelecek vizyonuna uygun bir sistem kurabilen Vakıf üniversitelerinin açılması, öğrencileri bölgede tutmasını sağlayabilir.
Dünya değişiyor, ülke de değişiyor ve doğal olarak bölgemizde değişiyor. Bilimsel AR-GE çalışmalarının geliştirilmesi, sanayi ile entegreli mühendisliklerin açılması, yapay zekâya dayanan modern tarımsal üretimin, hayvancılığın ve modern turizmin geliştirilmesi için Vakıf Üniversitelerinin kurulmasının zamanı gelip geçiyor. Bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor.
Bugünden başlayarak gerekli alt yapıyı hazırlayarak özellikle 2024 yılında Vakıf Üniversitesi için ilk adımının atılması gerektiğini düşünüyorum. Bu önerimin özellikle Diyarbakır Sanayi Ticaret Odası tarafından değerlendirmeye alınması ve ön hazırlıklar için iş insanlarıyla bir toplantının yapılmasının çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Hep birlikte geleceğimiz olan gençlerimiz için vizyon çalışmamızın ilk adımını atalım.