2022 yılının Newroz kutlamaları hem sosyal hem de
politik bakımdan olağan üstü koşullardan gerçekleşti. Yaklaşık 70 bölgede
milyonların katıldığı Newroz’da Kürt toplumunun verdiği mesajlar sanırım
herkesi yeniden düşünmeye sevk etti. Dahası masa başında yapılan planların Kürt
coğrafyasında veya Kürtleri hesaba katmayan hiçbir planın bir karşılığının
olmadığını göstermesi bakımından son derece önemliydi.
Kamuoyu araştırmaları AKP-MHP iktidarının politik
geleceğini sürdürme olanağın önemli ölçüde kaybetmeye başladığını gösteriyor.
Sistemin iç muhalefetini oluşturan ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ projesiyle bir araya gelen CHP-İYİ PARTİ-
SAADET PARTİSİ, DEVA, GELECEK PARTİSİ ve DEMORKRAT PARTİ olmak üzere 6 siyasal
parti de ortak irade beyanı oluşturdular. Fiilen ‘Cumhur’ ve ‘Millet’ ittifakı
olarak iki bloğun oy oranlarının artık birbirine eşit olduğu ve hatta 6
partinin oy oranlarının iktidar bloğunun önüne geçmeye başladığı anlaşılıyor.
Türkiye’nin politik denklemini belirlemede ve
geleceğini inşa etmede HDP merkezli Üçüncü yol veya Demokrasi İttifakın kilit
rol oynadığı da görülmeye başlandı. HDP merkezli Kürt seçmen kitlesi olmadan devlet
merkezli Cumhur ve Millet İttifaklarının kazanma şansının olmayacağı ve hatta
yeni bir politik krizin ortaya çıkacağı görülüyor. Bu nedenle Türkiye’yi politik ve toplumsal bir
krizden çıkaracak ve demokratik adımları atmasını sağlayacak tek partinin Kürt seçmen
kitlesinin buluştuğu HDP olduğu kabul görüyor.
HDP’nin oyunun % 12-13 görünse de potansiyel olarak 15’in
üzerinde olduğu ve bunun seçimlerin sonuçlarını çok ciddi oranda değiştireceği
de herkes tarafından biliniyor Tam da böyle bir zamanda özellikle AKP-MHP
iktidarı, yeni bir seçim yasası hazırlardı. Üzerinde çok yoğun olarak
tartışılmasına rağmen bu yasanın merkezinde esasen HDP’nin kapatılması ve Kürt
seçmen kitlesinin politik etki gücünü boşa çıkartılması var. Yeni Seçim
Yasasının arka planında HDP’nin kapatılma olasılığının arttığına dair önemli
işaretler var. Yani HDP seçimlere yakın bir zaman diliminde kapatılacak,
böylelikle HDP seçmen kitlesi ya seçimi boykot edecek ya da bir kısmı başka
partilere oy verecek bir kısmı oy kullanmayacak böylelikle AKP-MHP ittifakı
seçimi kazanmayı garantilemiş olacak. HDP ile görüşmekten korkan hatta İYİ Parti gibi çoğu kez iktidar gibi düşünen
devlet muhalefetini de kaçınılmaz olarak bir telaş sardı. Onların da derdi, HDP
ile ittifak yapmayalım hatta karşı olalım ama HDP seçmen kitlesi de iktidara
karşı yanımızda dursun. Hatta AKP’ye oy veren Kürt seçmen kitlesinin dahi
iktidarın Kürtleri yok sayma ve MHP gibi düşünmesinden dolayı AKP’den kopacağını düşünerek bütün Kürt
oylarını ‘çantada keklik’ gibi görüyorlar.
Milyonların
buluştuğu Newroz’dan herkese mesaj çıktı:
Hemen herkesin Kürtler ne yapacak tartışması
yürütürken, milyonların katıldığı 2022 Newroz’u
başta devlet olmak üzere bütün politik güçlere açık bir mesaj verdi. Diyarbakır,
İstanbul, Van, Hakkari, Ağrı, Batman, Mardin, Şırnak, Mersi, Adana yani toplam
70 alanda milyonların buluştuğu kutlamalar Kürtler üzerinde hesap yapanları
yeniden düşünmeye sevk etti.
Birincisi, Hendek sürecinden bu yana PKK’nin
eylem yapma kapasitesinde önemli bir kırılma oluştu. İçişleri bakanı ülke
içindeki silahlı PKK’lilerin sayısının artık yüz civarında olduğunu birçok kez tekrarladı.
PKK’nin Kürt toplumu üzerindeki etkisinin de kırıldığı sıklıkla dile getirildi.
Görüntüsel olarak böyle bir imaj oluştu. Belirli politik dönemlerde Kandil’in çağrılarına
rağmen Kürt toplumu sokaklara çıkmadı. Hendeklerin yarattığı olumsuz psikolojik etkiyle kitlesel hareketler
yakalanamadı. 2022 Newroz’unda buluşan milyonların sokağa çıkmamalarına rağmen Kürt
Politik Hareketinin arkasında durmaya devam ettiğini göstermesi bakımından
önemli bir mesaj içeriyordu.
İkincisi, Öcalan’ın AKP iktidarıyla
anlaştığı, HDP’den ve Demiştaş’tan rahatsız olduğu ve 2022 Newroz’unda
iktidarın istediği gibi bir mesaj yayınlayacağı beklentileri de oldukça
yüksekti. Yine yapılan tartışmalarda İmralı’nın Kürt toplumu üzerinde politik
etkisinin kırıldığı algısı giderek güçlenmeye başladı. İmralı-Kandil-Edirne
üçgeninde rekabetin başladığı gibi psikolojik savaş yöntemleri de kullanıldı. Ailesi
ve avukatlarıyla görüşmesine izin verilmeyerek tecritte tabi tutulan Öcalan’ın
Kürt topluma ile bağlarının kesilmesinin yaratacağı etkiyi herkesin merak
ettiği bir durumda. 2022 Newroz’u ise bu tür olasılıkları ortadan kaldırdı.
Özellikle İstanbul, Van ve Diyarbakır’da kitlelerde Öcalan vurgusunun ön plana
çıkması yine önümüzdeki politik sürecin oluşturulmasında ve Kürt sorunun
demokratik çözümünde Öcalan’sız olmayacağı mesajı verildi. Özellikle gençlerin
içerisinde Öcalan’ı sahiplenme algısının yüksek olması belki de Kürt Politik
Hareketinin bilinçli bir taktiği olarak değerlendirebiliriz Türkiye’de
sorunların stratejik çözümü Kürtlerin politik taleplerinin mecliste
çözülmesidir. Bunun önemli bir ayaklarından biri İmralı’dır. Böylelikle İmralı
görmezlikten gelinmez mesajı verilmek istendi. Bu mesajın muhatabı hem Cumhur ve
Millet ittifakı hem de HDP oldu.
Üçüncüsü, Devletin beklediği yine olmadı,
milyonlarla ifade edilen Kürt toplumu Newroz etkinliklerine katılarak büyük bir
politik refleks gösterdi. Etkinliklere katılanların tamamını elbet ki HDP
kitlesi değildi. HDP hiç oy vermemiş Kürtler de vardı. HDP’li değiller, oy
vermiyorlar ama Kürtleri temsil eden bir partinin kapatılması girişimi aynı
zamanda kendilerine yapılmış bir politik tavır olarak algıladılar. Kitlesel
katılım bir partiye destek vermekten çok esasen Kürtlere karşı izlenen politik
saldırılara karşı bir uyarı olarak değerlendirildi. Böylelikle Kürtler politik kimliklerine
bakılmaksızın Newroz etkinliklerinde açık tutum aldılar ve iktidara açık bir
mesaj verdiler.
Dördüncüsü, Newroz kutlamaları Kürt toplumunun
politik reaksiyonunun ne kadar çok yüksek ve güçlü olduğunun ötesinde Kürt
politik güçleri dahil olmak üzere herkesin aklında ‘acaba sorusu’na yer
olmayacağını özellikle HDP’nin kapatılmasına karşı Kürt toplumunun göstereceği
refleksin doğru okunması bakımından önemliydi. Özellikle Kürt seçmeninin HDP’den
kopmadığı çok net olarak görüldü. Devletin psikolojik propaganda araçlarının
çok yoğun saldırılarına karşılık Newroz eylemleri tersi bir gerçeği yansıttı.
Kürt toplumu Türkiye’nin her yerinde HDP’yi desteklemeye devam ettiğini
gösterdi. Kürt seçmen kitlesi başta HDP olmak üzere politik hareketlere yönelik
ciddi eleştiriler yapıyor. Ancak HDP şahsında Kürtlere yönelik politik
saldırılara karşı açık tutum alacağını ve HDP’yi her koşulda sahipleneceğini
gösterdi. HDP’nin politik denklemin
dışına itecek hiçbir kararın kabul edilmeyeceğini yüksek bir sesle ifade
ettiler. Demirtaş başta olmak üzere HDP’li milletvekillerinin, belediye
başkanlarının ve binlerce yönetici ve çalışanın ciddiye alınabilir bir hukuki
gerekçe olmadan tutuklanmasının Kürtlerin iradesine vurulmuş bir kelepçe
olduğunu ve bunun bilincinden olduklarını ifade ettiler.
Beşincisi, Newroz etkinliğinde milyonların
buluşmasının birinci muhatabı Cumhur İttifakıdır. HDP’yi seçim dışında tutmak
gibi masa başı seçim yasası değişikliklerinin pratik bir hükmü yoktur. HDP’yi
devre dışı bırakmak isteyen, hesaba katmayan kaybeder. Seçim sürecine girildiği
andan HDP’yi kapatarak Kürt seçmen kitlesini alternatifsiz bırakmaya çalışmak
gibi planların karşılığı yoktur. Kürt seçmen kitlesi seçim mühendisliğini sandık
anında dahi yapar ve gerekli cevabı verir.
İkinci muhatabı Kürtlerden oy bekleyen ama HDP’yi yok sayan Millet
İttifakı da milyonların iradesini ve politik mesajını doğru okumadığında
kaybeder. Kürtlerin ne olursa olsun muhalefete oy verir gibi yanlış bir algıya
kimsenin düşmemesi gerektiğine ilişkin mesaj Newroz meydanlarından verildi. 2022
Newroz’u, özellikle Kürt seçmen kitlesinin politik olarak HDP’nin arkasında
olduğunu, iktidarın hesap hatası yaparak HDP’yi kapatması durumunda HDP’nin ve Kürt Politik Hareketinin işaret
edeceği bir partiyi ve adayları yine en az % 11-12 ile destekleyeceklerini beyan
ettiler.
Milyonların bir başka mesajı da HDP’nin ittifak
yapmaya çalıştığı ‘Üçüncü Yol’ ya da ‘Demokrasi
İttifakı’nı oluşturan güçleredir. AKP-MHP ittifakının hazırladığı Seçim Yasası
Taslağının ana hedeflerinden biri demokrasi güçlerini parlamentonun dışında
tutmak ve gelecekte Türkiye’nin yeniden dizayınında rol almasını engellemektir.
‘HDP Anti Emperyalist değildir’ gibi büyük ama pratik değeri olmayan lafların
bir kenara bırakılıp, HDP merkezli demokrasi ittifakının içinde yer almak
tarihsel bir sorumluluktur. İlerici ve demokratik güçleri HDP’ye doğrudan veya
dolaylı oy vermemeye çağırmak, bugünkü iktidarı desteklemektir. Ya da CHP ile
HDP arasında bir yerde beklemenin Kürtler için bir karşılığı olmadığını Newroz’a
katılan milyonların mesajlarında görebiliyoruz.
Kim
neden Newroz’daki milyonların mesajını görmek istemedi
Altıncısı, Ne iktidarı
destekleyen medya ne de muhalif medya, 70 bölgede milyonların katıldığı Newroz’u
görmek istemedi. Öyle ki sanki İstanbul, Van ve Diyarbakır’da yüz binlerin
buluşması olmadı, böyle bir eylem gerçekleşmedi, hiçbir politik mesaj
verilmedi. Yani hiç haberleri yokmuş gibi davrandılar. Newroz’un kendisini
değil polisin gözaltılarını birkaç saniye vererek geçiştirdiler. İktidar
medyasının bunu yapması anlaşılır. Hatta iktidara karşı olan Yeni Çağ gibi ama
Kürtleri de yok sayan medyanın ideolojik-politik algıları nedeniyle Newnoz
haberlerini vermemeleri de anlaşılır. Peki kendisini demokratik, ilerici gören objektif
ve tarafsız habercilik yaptığını belirten, yeri geldiğinde sıklıkla Kürtler diye
yazan, Cumhuriyet, Birgün, Sözcü, Karar, Tele1, Halk Tv, T24 nispeten Duvar
gibi medya kuruluşların beklenilenin ilgiyi göstermemesine ne demek gerekir. Türkiye’nin
dört bir yanında 19-20-21 Mart yani üç
gün nerdeyse gün boyu Newroz etkinlikleri yapıldı ve milyonlar bir araya geldi.
Özellikle Kürt illerinde politik yani Kürt sorunun demokratik çözümüne dikkat
çekildi. Muhatapların kim olduğu, HDP’siz bir çözümün mümkün olmadığı,
Kürtlerin iradesinin HDP’de somutlaştığı gibi kimsenin başka yorumlamayacağı açık
ve net mesajlar verildi. Bu mesajların hepsi yok hükmünde sayıldı, sanki
Türkiye’nin 70 bölgesinde Newroz etkinliği yapılmamıştı.
Peki
Neden? Objektif ilkelere ve normlara göre habercilik yaptığını iddia eren ‘muhalif’
medyanın Newroz’da objektif olmaması ve iktidar medyası ile paralellik izleyen
bir habercilik yapmasının arka planı nedir? Bu konuyu sadece Mezopotamya
Ajansında Gazeteci Deniz Nazlım yorumladı. ‘Muhalif’ Medyanın Newroz
alanlarında Kürtlerin verdiği politik mesajları yok saymasının objektif
habercilik bakımından hiçbir değeri bulunmuyor. Sanırım verilen bazı mesajlar onları
da telaşlandırmış.
Sonuç: Kürtler ya da Kürt seçmen
kitlesi, çok kritik bir politik süreçte geçilirken, sorunların demokratik hukuk
kuralları ve değerler içerisinde çözülmesi gerektiğini ve muhataplarının kimler
olduğunu ortaya koydular. Seçim kazanma mühendisliği anti demokratik bir
şekilde seçim kanunlarını değiştirmekle olmayacağını bunun sandıkta olacağının
mesajını verdiler. Mesajları doğru okuyan ve doğru adım atan kazanır. Mesajlar,
hem iktidara hem muhalefetedir. Kürtler toplumu ve seçmen kitlesi ‘bağcıyı
dövmek değil üzümü yemek’ yani çözümü görmek ve katkı sunmak istiyor.
“Dr. MUSTAFA PEKÖZ: 2022 NEWROZ’UNDA BULUŞAN MİLYONLARIN MESAJI” üzerine 2 yorum
Sevgili dr.mustafa PEKÖZ
Hocam çok çarpıcı ve gerçekçi bir bakış ve yorum kazandırmış siniz politik okumanız çok anlamlı ve yararlı olmuş sizi kutluyorum herkesin gerek iktidar gerek muhalefet buna hdp Ninde isabetli ders çıkarması şartı olmazsa olmaz kanımca
Saygılarımla.
Selam Yusuf
Çok tşk ler.. umarım küçük bir katkısı olmuştur ve mutlu olurum