Mikro fiziği yakından inceleyenler, atom altı parçacıkların iki önemli özelliğe sahip olduğunu bilirler. Birincisi, iki parçacığın arasında çok uzak ve çok büyük mesafeler olsa bile, birbiriyle bağlantı da olma özelliği. İkincisi ise, bir parçacığın aynı anda hem burada hem orada hem yukarıda hem aşağıda olma özelliğidir. Kuantum kuramı, parçacıkların birbirleriyle kopmaz bağlarla bağlantılı olmasına, dolanlılık ilkesi. Parçacıkların yapılan ölçüm ve gözlemlerde aynı anda birden fazla yerde bulunmasına da süperpozisyon adını veriyor. Bu iki durumu bilim ve teknolojiye olduğu kadar yaşam ve siyasetin her alanına yaratıcı bir biçimde uygulandığında önemli bir başarı elde ederler. Yeter ki yaşamda ve politikada, tutucu değil yeniliğe açık ve yaratıcı olunsun. Politika da imkânsız diye bir şey yoktur. Politika imkansızı gerçekleştirme sanatıdır. Siyaset biliminde, olasılıklar, seçenekler sayısız derecededir. Bilinçli, doğru politik tercihlerimiz, çaba, emek ve çalışmalarımız, isteklerimizi gerçeğe dönüştürür. Parçacık fiziği, kuantum kuramı bunu kanıtlamıştır. Atom altı parçacık fiziği dolanıklılık ilkesi ile aradaki çok büyük mesafeleri silebiliyor. Süper pozisyon alarak, aynı anda dört bir yanda olabiliyorsa, Kürt hareketi de kendi içinde yaşam ve siyasette neden mesafeleri, buzdan bariyerleri çözerek kaldırmasın. Kürt siyaseti aynı anda ülkenin iç dinamiklerinde muhalefetle de iktidar partisiyle de görüşebilir. Aynı şekilde ABD, AB ve Rusya ile de görüşebilir. Hiç kimseye karşı ör yargılı olmadan diyalog kurmak ve sorunları çözmek için devamlı bağlantı da halinde olabilmelidir.
Hiç kimse kendisini ve doğru varsaydığı düşüncelerini bize tek seçenek, tek alternatif, tek doğru, tek çıkış yolu olarak sunamaz. Hiç kimse hiçbir şekilde bize tekçi, muğlak ve geri bir yaklaşımı kabul ettiremez. İçerde ve dışarda ışık hızında seyreden gelişmeler birbiriyle bağlantılıdır. Dış dünyada yaşanan pozitif gelişmeler, karşılıklı ilişkilenme, etkilenme, etkileme, değiştirip, dönüştürme ve geliştirmede katalizör rolü oynamaktadır. Tarih boyunca insanlık ve uygarlık bu temelde ilerlemiştir. İlişkiler bazen diyalog, görüşme, diplomasi ve müzakere bazen oe şiddet ve savaş araçlarına baş vurarak geliştirilmiş. Maalesef insanlık korkunç yıkımlar içerisinde ilerleyerek gelişmiş.
Zıtların birbiriyle çelişmesi olduğu kadar bağlantısı da vardır. Dünya bu temelde, bilim ve uygarlığın ışığında ilerliyor. Bilimin, uygarlığın gelişiminin en temel yöntemi; kuşku, şüphe ve sorgulamadır. Sorgulanmamış bir yaşam yaşanmış değildir. Sorgusuz, sualsiz itaat etme, biat etme, kulluk kültü, dini inanç sistemlerinde vardır. Bilim her şeyi şüphe ve sorgulama süzgecinden geçirir. Dinde kesinlikli hatlar, çizgiler çizilir iyi-kötü, melek-şeytan vb belirlenir. Oysa bilim, tüm bunların eşzamanlı olarak bir arada ve aynı insanda bulunduğunu göstermiştir.
Nasıl ki, doğada yalnızca ak-kara, gri-mor renkler bulunmuyor ve bu renklerin dışında, sayısız renk tonları da bulunuyorsa; Siyasette de tek bir bakış açısı olmak. Siyaset bilimi çok yönlü analizi ve düşünmeyi gerektirir. Çoğulcu, plürealist temelde sayısız çözüm imkan, olanak ve fırsat seçeneği bulunmaktadır. Siyasetçinin görevi bunların içerisinde en uygun olanlarını bulup değerlendirmek yetenek ve becerisini sergilemektir. Tekçiliğe karşı çıkarken, kendini başka alternatiflere kapatmamalıdır. Bilimsellikten uzak, Bunlar değişmez, dönüşmez, gelişmez demeden tüm alternatiflere açık olabilecek bir politik strateji geliştirebilmelidir. Yeni sosyoloji ve siyaset bilim yöntemini kullanarak toplumsal değişimi sağlamalıyız. Pratik politika faaliyeti yapanların öncelikli görevi budur. ABD ve AB dünyayı nasıl yönetiyor? Kendi çıkarlarıyla dünyadaki objektif gelişmeleri bir arada değerlendirerek ilerliyorlar. Önyargıdan uzak, herkes ve her toplumsal, siyasal kesim ile ilişkilenerek, politik mantıklarını çıkarlarıyla bütünleştirerek kendi stratejilerine yön veriyorlar.
Politika da mutlak olan bazı değişmek ilkeler vardır. Ancak gündelik siyaseti yapanların değişmez dedikleri normları tabulaştırmadan, toplumsal ve politik gelişmeleri doğru okuyarak ilerleyebilirler. Kürt hareketi Ortadoğu coğrafyasındaki bütün politik dengeleri doğru okuyarak gelişti, büyüdü ve güç oldu.
Devletler birbirleriyle savaşırlar, sonra oturur anlaşırlar, politik ve diplomatik ilişki kurarlar: Temel ilke: çıkarlarını korumak ve geliştirmektir. Türkiye’de HDP üzerinde çok yönlü oyunlar oynanmasına rağmen, HDP politik ilişki yelpazesini geniş tutmalı, bütün politik kesimlerle iletişime açık olmalıdır. İç politikada ve uluslararası alanda politik alanı genişletmek HDP’yi zayıflatmaz güçlendirir. AKP ile görüşme talebini iletmesi HDP’nin zayıflığını değil politik manevra alanındaki inisiyatifini ortaya koyar.