1950 yılında başlayan giderek artan kitlesel
iç göç hareketleri takip eden yıllardaki bölgesel savaşlar ve benzeri nedeniyle
giderek artan oranda küresel göçten de payını alan kentleri milyonlarca işsize
geçim kaynağı arama kapısı haline dönüştürmüştür.
Son bölgesel savaşlarla birlikte özellikle
Suriyeliler, Afganlılar ve Afrika kökenliler ile birlikte başta tüm güney
metropoller olmak üzere büyük kentler; düzensiz, güvencesiz, kayıtsız iş
yaratma ve çalışma alanlarına bizzat bu kentlerin meydanlarında, sokaklarında,
kent çeperlerindeki yetersiz yerleşim mekanlarında yaşayanları tarafından
dönüştürülmüştür.
Bu dönüşüm ve değişim başta merkezi idari
birimler, valilikler kaymakamlıklar ve bunun paralelinde belediyeler tarafından
denebilir ki neredeyse sadece izlenerek yetinilmektedir.
Son 2 yıldır süregelen pandemi nedeniyle
güvenceli ve düzenli işlere sahip olamayanlar ile birlikte çeşitli nedenlerle
kapanan işyerlerinden, iflas eden küçük esnaf arasından, kamu sektöründe işten
çıkarılanlardan oluşan yeni bir prekarya kitlesi kentlerin hatta şehir
büyüklüğündeki ilçelerinde sokaklarını ve meydanlarını kendilerine yeni geçim
kaynaklarına ulaşım alanı olarak seçmek zorunda bırakmıştır.
Kamu ve özel sektörde işverenlerin tek yanlı
tasarrufları ile işsizler arasına gönderilen neredeyse milyonlarca emekçi
çareyi sokaklarda aramak mecburiyetinde bırakılmıştır.
Sokaklar deyince 15-20 yıl önce bilinen
fiziki kaldırımlar ve meydanlar anlaşılırken bugün gelişen teknolojik iletişim
olanakları gündüz pazarcılık yapıp akşam ürünlerini internetten müşterilerine
ulaştırmaya çalışan internet pazarlamacılığı, internet küçük işletmeciliği ile
sokakların bu sonsuzluğundaki güvencesiz çalışma alanına yeni sınırsız sanal
sokakları da ilave etmiştir.
Ev temizlikçileri, bağ-bahçe gündelikçileri, küçük
tamirat bakıcılar, sokaklardan, konteynerlerden değerli atıkları toplayıp
ayrıştırarak satıp kazanç sağlayanlar, hurdacılık yapanlarla birlikte
milyonlarca emekçi düzensiz, kayıtsız, güvencesiz, insan onuruna yakışmayan iş
ve yaşam koşullarına mahkûm edilmiş bulunmaktadır.
Günümüz pandemi koşullarında bu güvencesiz
işler sokak emekçileri ve internet ekranının ardından ürünlerini ve
hizmetlerini tüketiciye ulaştırmak isteyen teknolojiyi nispeten iyi kullanan
güvencesiz prekarlar için de, Niğdeli hurdacılarımız veya kentlerimizin
yerleşikleri olan Roman vatandaşlarımız için de geçim sağlayacak gelir
getirmekte yetersiz kalmaktadır.
Pandemi nedeniyle daralan iş ortamı, azalan
gelirler, izolasyon, fiziki mesafe gibi sağlık nedenleri ve sorunları ile
birlikte özellikle güvencesiz çalışan emekçiler için çalışmak da yaşamak da
katlanılamaz hale gelmiş bulunmaktadır.
Kısaca çerçevesi çizilen tabloyu aşağıdaki
örnekler en çarpıcı göstergelerin sadece bir cephesinden anlatmaya yeterlidir.
Öncelikle bu iki örnek artık sokakların ve meydanların da yetersiz kaldığını
diğer binlercesinde olduğu gibi tüm yakıcılığı ile göstermektedir.
1. İZMİR-Konak’ta,
Seyyar Çiçek Satan İki Grup Arasında Çıkan Bıçaklı Kavgada 3 Kişi Yaralandı.
İZMİR’in Konak ilçesinde, seyyar çiçek satan
iki grup arasında çıkan yer tartışmasının bıçaklı kavgaya dönüşmesi sonucu 3
kişi yaralandı. Olay, saat 23.30 sıralarında Konak Vapur İskelesi önünde
meydana geldi. İddiaya göre, seyyar çiçek satan iki grup, aynı yerde
karşılaşınca mıntıka tartışması çıktı. Sözlü olarak başlayan tartışma, kısa
süre de bıçaklarında kullanıldığı kavgaya döndü. Kavgada Mesut D., Devran D. ve
Serdar S., vücutlarının çeşitli yerlerinden bıçaklanarak yaralandı (https://www.yeniasir.com.tr/izmir/2020/07/02).
2. Afganistan’da
Başlayıp İstanbul’da Çöp Konteynerinde 19’unda Son Bulan Bir Hayat
Okumak ve para kazanmak umuduyla Türkiye’ye
gelen 19 yaşındaki Afgan Hafizullah, kâğıt topladığı sırada Ataşehir’de
bıçaklanarak öldürüldü. Bugün cenazesi, arkadaşlarının topladığı parayla
Afganistan’a gönderildi (https://www.ozgurifade.com.tr).
Bu iki örnek özellikle artan taleple birlikte
daralan sokakların nasıl can kayıplarına yol açacak kadar sert çatışmalara
sahne olduğunu açıkça göstermektedir.
Son 3 yıldır esnaf intiharları ile birlikte
seyyar esnafın intihar girişimleri ve ölümle sonuçlanan intiharlarına da hızla
yenileri eklenerek artmaya devam etmektedir. Aşağıdaki örnekler çeşitli illerden
intihar vakalarının acı gerçeğinin kanıtlarıdır.
3. Eskişehir’de
28 Yaşındaki Esnaf Özgür Pehlivan Borçları Nedeniyle İntihar Etti
Eskişehir Kahveciler Odası Başkanı Zeki
Çoban, kahvehane işletmecisi 28 yaşındaki Özgür Pehlivan’ın geçim sıkıntısı
nedeniyle yaşamına son verdiğini söyledi. Çoban, “Bankalardan, esnaf kredi
kooperatifinden türlü yerlerden kredi almış. Bu krediyi çeviremediği için de
bunalıma düşerek kendi canına kıymış.” dedi (https://www.eskisehir.net).
4. Aydın’da Seyyar
Satıcı Kendini Yakmak İstedi
Aydın’ın Nazilli ilçesinde seyyar satıcı
Halit Ö., bir süre önce kaldırılan mısır tezgahının tekrar zabıtalar tarafından
kaldırılmak istenmesi üzerine benzinle kendini yakmaya kalkıştı. 3 aydır evine
ekmek götüremediğini ifade eden Halit Ö., “Dilencilik mi yapayım?” dedi. (https://www.gunboyugazetesi.com.tr).
5. Kendisini Yakan
Seyyar SatıcıYavuz Polat Yaşamını Yitirdi
Erzincan Belediyesi’nin tezgâhını engellemesi nedeniyle kendini yakan seyyar satıcı yaşamını yitirdi. Erzincan Belediyesi’ne ait mesire alanının önünde mısır satmak isteyen ancak belediye yetkililerinin talimatıyla tezgâhına el konulmak istendiği için kendisini yakan seyyar satıcı Yavuz Polat yaşamını yitirdi. Polat, bir aydır yoğun bakımda tedavi görüyordu. Polat’ın cenazesine Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun da katıldı (https://www.birgun.net).
6. İzmir’de
Erdem Topuz İsimli Müzisyenin Geçim Sıkıntısı Dolayısıyla İntihar Etti.
Kafe Bar Çalışanları Dayanışması sosyal medya hesabından bugün İzmir’de Erdem Topuz isimli müzisyenin geçim sıkıntısı dolayısıyla intihar ettiğini duyurdu. 2 çocuk babası Erdem Topuz’un pendemi kısıtlamaları sebebiyle 11 aydır işsiz olduğu ve geçinemediği için ailesine mektup bırakarak intihar ettiği öğrenildi. Kafe Bar Çalışanları Dayanışması sözcülerinden Göksu Uyar, kafe bar çalışanları olarak geçim sorunun gittikçe arttığını söyledi (https://www.evrensel.net).
7. Geçim SıkıntısıÇeken
Müzisyen Yaşamına Son Verdi
Pandemi nedeniyle aylardır işsiz olan, evine ekmek götüremeyen genç müzisyen, bağlama sanatçısı Duran Ay yaşamına son verdi. Duran Ay’ın ölümü sanat dünyasını yasa boğdu (https://www.cumhuriyet.com.tr).
8. 1 Yıldır
İşsiz Müzisyen İntihar Etti
Pandemi yasakları kapsamında mekanların kapalı olması nedeniyle 1 yıldır işsiz olan İzmirli müzisyen Mert El, geçim sıkıntısı nedeniyle intihar etti (https://www.gazeteduvar.com.tr).
İZMİR SEYYAR ESNAF VE SANATKÂRLAR MECLİSİ
İzmir’de 3 yıl önce 30’a yakın seyyar esnaf ve sanatkar dernek ve Kooperatifini bünyesinde toplayarak İzmir Seyyar Satıcılar Derneği önderliğinde kurulan İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi gerek yukarıda verilen örnekler gerekse iki gün önce Marmaris’te yaşanan elim bir esnafın kendini yakarak intihar etme olayı karşısında sessiz kalmayarak kamuoyunun bu konuya dikkatini çekmek, özelliklede yetkililerin, siyaset kurumlarının nezdinde konuyu birincil gündeme getirmek ve özellikle yerel yönetimlerin bahse konu olan bu esnaf ve sanatçı intiharları karşısında,esnafların kendilerini yakmaya, intihara teşebbüslerini “teşvik” edici, provoke edici, kışkırtıcı değil aksine toplum bilinci ve sorumluluğuyla bu çaresiz insanlara geçici olsa bile çareüretmek, onları intihar etmeye mahkum etmek yerine sokaklarda çözüm üretmek veya çözüm yollarını açık bırakma yoluna yönlendirmek, yöneltmek için medyada yer alan basın bülteni konuyu diğer farklı boyutlarıyla da izah etmektedir.Bir kez daha okunmasında görülen yarar üzerine bültenin tamamını okurlarla paylaşıyoruz.
Acılar Yaşanmasın Diye İzmir Örnek Olacak
Geçtiğimiz hafta Marmaris’te boş arazide
seyyar olarak kömür satan 2 çocuk babası 63 yaşındaki Süleyman Ekinci,
zabıtanın müdahalesine dayanamayarak kendini yaktı ve yaşamına son verdi. İzmir
Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, “İçimizi acıtan bu
olayların son bulması için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı çalışma
büyük önem taşıyor. Bu sayede seyyar satıcılar kendilerine ayrılan alanda
kayıtlı çalışacak, benzer acılar bu kentte yaşanmayacak. İzmir tüm ülkeye örnek
olacak” dedi.
Gerek ekonomik zorluklar gerekse pandemi nedeniyle her geçen gün daha fazla insanın sokaklarda çalışmaya başladığını belirten İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkârlar Meclisi Başkanı Evren Laçin, yaşam şartlarındaki zorluğa bir de zabıta korkusunun eklendiğini belirtti.
“HOŞGÖRÜ BEKLİYORUZ”
İşini kaybeden, okuyan veya emekli bir çok insanın geçimini sokaklarda seyyar satıcılık yaparak sağladığını aktaran Laçin, “Geçtiğimiz hafta hepimizi üzen, kahreden bir olay yaşandı. Muğla’nın Marmaris ilçesinde seyyar olarak kömür satan ve bulduğu bir boş araziye kömür torbasını koyan 2 çocuk babası 63 yaşındaki Süleyman Ekinci, zabıtanın müdahalesine dayanamayarak üzerine benzin döktü ve kendini yaktı. Ne yazık ki emekçi kardeşimiz hastanede yaşamını yitirdi. Bizler de bu zorlu süreçte belediyelerimizden biraz daha hoşgörü bekliyoruz. Yaşanan bu olayda da sorumluluğu olanların en ağır cezayı alacağına inanıyoruz” diye konuştu.
‘ÇARKLARI DÖNDÜRÜYOR”
Türkiye genelinde 6 milyondan fazla seyyar satıcı olduğunu ve ülke ekonomisine önemli katkılar sunduğunu sözlerine ekleyen Laçin şunları söyledi: “Seyyarlar bir ürünü satışa hazır hale getirene kadar en az 5 farklı harcama yapmak zorunda kalıyor. Bu da en az 5 farklı sektöre sıcak para akışını sağlamakta. Yani ekonominin çarklarını döndürmekte. Ayrıca kimi seyyar esnafı doğrudan üreticiden domatesini, patatesini, salatalığını alarak çiftçinin de daha fazla para kazanmasına aracılık ediyor. Tüm bunlar görmezden gelinemez.”
“HEM GÖZE HEM SAĞLIĞA”
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanan ve seyyar satıcıların belirli alanlarda, tek tip araç ve kıyafetlerle satış yapmasına izin veren yönetmeliğe atıfta bulunan Laçin, “Böylece İzmir’de hem göz estetiği sağlanmış olacak hem de denetlenebilir ve sağlıklı ürünler satılacak. Daha da önemlisi kayıt altına alınacak seyyar satıcılar, zabıta ile kovalamaca yaşamadan huzur içinde vergisini ödeyecek evine ekmek götürecek” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜKŞEHİRDE İLK”
Benzer uygulamanın Türkiye’nin farklı
kentlerinde zaten yıllardır sürdüğünü açıklayan Evren Laçin, “Fakat Türkiye’nin
en büyük üçüncü kenti İzmir’de bunun uygulanması, Ankara ve İstanbul gibi
büyükşehirlere de örnek olacaktır. Her şeyden önce seyyar satıcılar kuralsız
şekilde sağlıksız ürünler satamayacak ve malları elinden aldığında canlarına
kıymayacaklar. Çünkü insan hayatı her şeyden daha önemli” dedi.
“Dr. Osman SİRKECİ: ESNAF VE SANATKÂR İNTİHARLARI ÖNLENEBİLİR” üzerine 4 yorum
Gerçekten detaylı ve güzel anlatım olmuş, Elinize sağlık hocam.
verdiğiniz detaylı bilgilerden ötürü çok teşekkür ederim
verdiğiniz bilgilerden dolayı teşekkür ederim
Detaylı bir makale olmuş kaleminize sağlık