31 Mart Seçimlerinde DEM Parti Urfa’da 7 ilçeyi kazanarak büyük bir başarı gösterdi. Kazanılan bu yerlerde Hilvan seçimlerinin yenilenmesine karar verildi. Partinin bütün gücünü Hilvan seçimlerini yeniden kazanmak için kullanması gerekirken yüzde 55 oyla seçilen Birecik Belediye Eş Başkanı Mehmet Begit’in istifası her şeyin önüne geçmiş durumda. İlk kez kazanılan bir belediye olduğu dikkate alınarak Birecik’te yaşanan istifanın perde arkasında neler yaşandığının bilinmesi en başta ona oy veren DEM Partiye oy veren kitlelerin hakkıdır.
Birecik deyince Fırat üzerindeki köprüsü, şehirlerarası otobüs yolcuları için dinlenme tesisleri, Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı Cannes Film ödüllü Yol filminde Antep istikametinden Birecik’e girerken duvarlarında ‘Kürdistan’ yazılı olan bir yer. Filmin ‘Kürdistan’ yazılı ibare nedeniyle sansüre takıldığını da ekleyelim. DEM Parti geleneğinin büyük bir başarı gösterdiği 2014 Belediye seçimlerinde sandık başı hileleriyle BDP’nin kazandığı belediye başkanlığı BDP’den alınıp AKP’ye verilmişti. O dönemde buna demokratik tepkisini gösteren Birecik halkına sokaklarda büyük bir şiddet uygulanmıştı.
Birecik’te 2019 yerel seçimlerinde AKP %44 oy alarak Birecik Belediye başkanlığını kazanmıştı. HDP % 38 oy alarak ikinci olmuştu.
Sosyal medyada yazılanlara bakılırsa Eş başkan seçilen Mehmet Begit’in bir önceki seçimlerde AKP’den Belediye başkanlığına aday adaylığının koymuş biri. Eğer bu haberler doğruysa DEM Parti’nin aday belirleme süreci nedeniyle sorumlu olacağı hususu göz ardı edilemez. DEM Parti için vazgeçilmez iki ilke vardır. Birisi eş başkanlık ve cinsiyet eşitliğine dair kadın temsiliyetidir. Batman’da ön seçimde yüksek bir oy olarak Eş Başkanlığa aday gösterilen Mehdi Öztüzün bu ilkeler gözetilerek adaylığı geri çektirilmişti. Begit’in ne şekilde aday gösterildiği konusunda net bilgiye ulaşmasak da basına yansıyan DEM Parti açıklamalarından Begit’in kent uzlaşısıyla aday gösterildiği anlaşılıyor. Kent uzlaşısı genel olarak DEM Partinin tek başına kazanamayacağı Kürdistan dışındaki seçim çevrelerinde kendisi dışındaki bazı partilerle yapılan uzlaşı ile başka bir partinin adaylarının desteklenmesini esas almaktadır.
Birecik her ne kadar ilk kez kazanılmış bir ilçe olsa da önceki seçimlerde DEM Parti geleneği yüksek oy alarak ikinci olan bir partiydi. Birecik’in kent uzlaşısı ile başka bir parti kökenli birinin aday gösterilmesinin söz konusu edilmemesi gereken bir yer olduğu anlaşılıyor. Bu durumda bir olasılık kalıyor o da DEM Parti Begit’le ilgili gerçekleri bilerek hatta onunla pazarlık yaparak aday gösterip göstermediğinin tespit edilmesinde fayda vardır. Eğer kent uzlaşısı çerçevesinde DEM Parti’den adaylığına onay verilmişse kent uzlaşısı ile Esenyurt’ta belediye başkanı seçilen Ahmet Özer’i DEM Parti’ye davet etmeniz veya eğer varsa DEM Partili kadın bir meclis üyesinin eş başkan olarak görevlendirilmesini istemek gerekmez mi?
Mehmet Begit’in istifasından sonra ileri sürdüğü “seçimden sonraki süreç içerisinde özellikle bir grup tarafından bayrağımıza, Atatürk posterine ve Cumhurbaşkanı posterine yapılmak istenen müdahaleleri kabul etmemiz mümkün değildir. Ayrıca seçimden sonraki süreç içerisinde dışarıdan yönetme hususunda baskılar oluşmaya başladı.” Sözleri DEM Parti kültürüne sahip birinin sözleri değildir. Bu da kent uzlaşması adı altında DEM Parti Mehmet Begit için kendi ilkelerinden taviz mi verdi sorularının sorulmasına neden oluyor. Benzer bir durum 2019 Seçimlerinde Siverek İlçesinde Turan Tüysüz’ün aday gösterilmesinde de yaşandığı söylentileri Siverek’te yankılanmış, Tüysüz’ün seçilmesi halinde eş başkanlığı kabul etmediği hususu da yazılıp çizilmişti.
2019 Seçim sonuçlarına bakıldığında HDP aldığı oy %38,30 olup, 2024 seçimlerinde aldığı oy oranı % 55’tir. Türkiye genelinde diğer seçimlere göre oyu azalan DEM’in bu seçimde oylarını neredeyse % 50 oranında artırmış olması aday olarak gösterilen Mehmet Begit’in oyların artışında ve başkanlığın kazanılmasında etkisi olduğu söylenebilir. Begit’in konuyu bayrak ve postere indirgemesinde bir gerçeklik payı olduğunu düşünmüyorum. Eğer konu bundan ibaret olsaydı konu DEM Genel Merkezi ile paylaşılıp çözüm yolu bulunabilirdi. Zira DEM Parti Diyarbakır’daki bayrak, poster ve İstiklal Marşı ile bir sorunları olmadığını en üst dereceden beyan etmiştir. Bundan hareketle Begit’in DEM Parti tabanından gelen biri olmadığı anlaşılıyorsa da bu durum Begit’in manipülasyon yaparak asıl gerçeğin üstünü örtmesini haklı kılmıyor. Büyük olasılıkla Begit’in aday gösterilmesi sırasında yapılan hataların benzeri bu sorunun çözümü konusunda da yaşanmıştır. Bu kadar önemli bir konuda DEM Genel Merkezi soruna derhal el koyması gerekirdi. Konuya sadece DEM Parti eksenli bakılması eksik olduğu gibi yanlıştır. Bu konunun DEM Parti tarafından açıklığa kavuşturulup kamuoyunun bilgilendirilmesinde zorunluluk vardır. Kent uzlaşısıyla bu kişi başkan seçildiyse ona eş başkanlığı dayatmak ne kadar doğru olduğu bir başka tartışmanın konusudur. Konunun aydınlanması bakımından DEM Urfa İl Örgütünün 1 Mayıs 2024 tarihli X hesabından yapılan açıklamaya bakmakta fayda vardır.[1] Bu açıklamaya göre Mehmet Begit’in “…kent dinamiklerinin uzlaşısı sonucunda Mehmet Begit’in belediye eş başkan adayı gösterilmiştir. Buna göre Begit’in Urfa’nın diğer ilçelerinden farklı olarak başka bir yöntemle aday gösterildiği bizzat DEM İl Örgütü tarafından kabul edilmiştir. Gerek Ömer Öcalan ve DEM Parti yöneticileri yaptıkları açıklamalarda Begit’in kent uzlaşısı ile aday gösterildiği hususuna değinilmemekte konu “ihanet ve döneklik” benzeri suçlamalarla açıklanmaktadır. Dolayısıyla HDP İl Örgütü ile Parti Genel Merkezi yöneticilerinin açıklamaları arasında çelişki bulunmaktadır. Eğer bir kent uzlaşısı varsa bu uzlaşının içerik ve ilkelerinin nelerden ibaret olduğunun açıklığa kavuşması gerekmektedir. Kent uzlaşısı denilirken ilk akla gelen yer İstanbul Esenyurt İlçesi akla geliyor. Esenyurt’ta yapılan kent uzlaşısının içerik ve hangi ilkeler temelinde yapıldığı konusunda elimizde bilgi bulunmamakla birlikte benzer sorunlar ileriki aşamalarda Esenyurt’ta da gündeme gelebilir. Örneğin Esenyurt’ta eş başkanlık Ahmet Özer’e de Esenyurt’ta dayatılacak mı? Çünkü Esenyurt’ta DEM Parti’nin desteği olmadan Ahmet Özer’in seçilmesi mümkün değildi. Benzer tartışma Esenyurt’ta yaşanmıyorsa Birecik’te de yaşanmaması gerekir.
Begit gerçekten DEM geleneğinden gelen biri olmuş olsaydı o ifadeleri kullanması mümkün olmayacaktı. Begit’le birlikte istifa eden üç veya dört encümen üyesinin olduğu dikkate alınırsa sorunun kapsamı daha da geniştir. Demek ki Begit kendi çalışma arkadaşlarını oluşturarak DEM Partiye katılmış. Bunların rüşvet ve çıkar karşılığında Begit’le birlikte hareket ettikleri yönündeki suçlamalarla geçiştirilecek bir durum değildir. Mehmet Begit’in kendisine karşı demokratik tepkilerini dile getiren DEM Partili meclis üyelerine küfür etmesi ve tehditlerde bulunmasından sonra DEM Parti İlçe binasına iki gün üst üste silahlı saldırıda bulunulması DEM Partinin Birecik’te içine girdiği duruma sebebiyet verenlerin de sorumlu tutulmasını gerekli kılıyor. Kimin ne şekilde böyle birinin aday gösterilmesinde rol oynadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
DEM Partinin “kent uzlaşısına varıldığını” ileri sürdüğü kaç yer olduğu bilinmemekle birlikte Birecik’teki istifa olayının benzeri “uzlaşıya dayalı” yerlerde seçilen belediye meclisi üyelikleri için benzer bir tartışmaya gebe olduğunu de belirtmekte fayda var.
DEM Parti kapsayıcılığı bakımdan Türkiye’deki muhalif sol olmak üzere geniş Kürt kesimlerinden oy alan bir partidir. Bu özellik DEM Partiyi kitlesel bir parti haline getiriyor. Sosyalistinden liberaline, muhafazakârından dindarına kadar tüm Kürtler DEM Parti ile kendilerini ifade ediyorlar. Selahattin Demirtaş’ın eş başkan olduğu dönemde açığa çıkan siyasi tablo ile kitlesellik özelliği belirgin hale gelmişti. Mehmet Begit olayına bu açıdan bakılabilseydi belki böyle bir sorun ortaya çıkmaz Mehmet Begit istifa etmeden DEM Parti içinde görevini sürdürebilirdi. Begit’in adaylığı kent uzlaşısı kapsamında olduğu dikkate alınırsa DEM Partinin genel politikası ile çelişir gibi görünse de kitlesellik ilkesi doğrultusunda bir ara çözüm bulunabilirdi. Ne yazık ki, Begit’in aday gösterilmesindeki hatalar bu kez tam zıt bir istikametinde tekrar edilmiştir. Bu tekrar gelecekte olası uzlaşı ve ittifakların önünü kapatmakta, DEM Partinin çekirdek ideolojisine yakın olmayan birilerinin adaylığını önlemekle birlikte farklı kesimlerin DEM Partiye bakış ve tutumlarında olumsuzluklara neden olacak, DEM Partinin kitleselleşmesini ve iktidarlaşmasını önleyecektir. Yine HDP’den seçildiği halde TİP’e törenle yolculanan Erkan Baş ve arkadaşlarına gösterilen hoş görü ve anlayışın benzeri diğer kesimlerin DEM Parti’den ayrılmak isteyenlerden esirgenmemelidir.
[1] https://twitter.com/DEMurfail?ref_src=twsrc%5Etfw%7Ctwcamp%5Etweetembed%7Ctwterm%5E1785735955795583261%7Ctwgr%5Ebcd96c3d3fefb48f58e5059bc5aedebdc9292fd6%7Ctwcon%5Es1_&ref_url=https%3A%2F%2Fwww.rudaw.net%2Fturkish%2Fmiddleeast%2Fturkey%2F020520241