Bilimsel araştırmam yöntemlerinde biri olan kamuoyu araştırmaları ile ilgili belirlenen etik davranışlar ve kuralları okuyucularımız için analiz etmeye çalışacağız. Yazımıza etiğin tanımı bilimsel araştırmalarda etik ve özelde bilimsel araştırma türlerinden biri olan nicel araştırma yöntemleri arasın en çok kullanılan kamuoyu(anket) araştırmaları için belirlenen etik kurallara değinmeye çalışacağız.
Etik Yunaca bir kavram olan ‘ethos’ kelimesinden gelmektedir. Etik kavramı toplumumuzda daha çok ahlak anlamında kullanılıp bilinmektedir. Ahlak kelimesine benzer tarafları olmakla birlikte bu kelimenin farklı yönleri bulunmaktadır. Etik kavramı en fazla profesyonel meslek branş mensuplarının, çalışmalarını gerçekleştirirken toplum ve bilim yararına olan ilkelerin muhafazası ve uyulmasına ilişkin kural ve davranışları ihtiva eden bir kavramdır. Etik le ilgili şimdiye kadar birçok tanım yapılmasına rağmen herkesin üzerinde ortaklaştığı bir tanımından söz etmek mümkün olmamıştır
Yaşamım her alanını etik boyutu olmuştur. Başta insanlığa yol gösterici olan tüm bilim alanlarının bir etik boyutu vardır ve olmalıdır. Bu bilimlerin ışığında yapılan her çalışmanın insanların hayatının bir parçasına dönüşmektedir. Yapılan her bilimsel çalışma, buluş ve teoriye insanlar inanmakta ve yaşamlarının hemen hemen her alanını bunlara göre uyarlamaktadır. Bilimsel çalışmalarla uğraşan, geçmişte bilimsel çalışmaların yapıldığı konularda, yeni çalışmalar yapmaya çalışan için geçmişte yapılmış çalışmalar temel referans kaynak olarak alınması ilkesinden hareket etme zorunluluğu vardır. Bu konuda yapılacak etik dışı davranış sonraki çalışmalara da hatalı sonuçlar olarak yansıyıp etkileyecektir
.
Bilimsel araştırmaların özünde süreklilik ve daha önce yapılmış araştırmalardan haberdar olunması gereği vardır. Her bilimsel çalışma bir önce yapılmış araştırmanın üzerinden geliştirilir. Bilimsel araştırma yapma ve araştırma sonuçlarının yayma aşamasında bilerek veya bilmeden yapılan hatalar araştırmanın güvenirliğini zedelediği gibi ilgili bilim dalına da zarar vermektedir.
Bilimsel araştırmalarda farklı konu başlıklarda sınıflandırabileceğimiz birçok etik dışı konu vardır.
Katılımcı ve denekleri ilgilen etik dışı konuların başında, araştırmanın gerçek amacının saklanması, katılımcıları bilinçli, insanlık onur zedeleyici biçimde aldatmak, yönlendirmek, saygınlıklarını korumamak, hakkaniyetli davranmamak gibi ihlaller gelmektedir.
Yapılacak bilimsel çalışmada hangi yöntemin kullanılacağına dair yapılan etik dışı ihlaller daha çok işin profesyonellikle ilgili boyutunda ortaya çıkan davranışlardır. Yapılacak için sonuçlanması kadar işin doğru şekilde ve uygun bilimsel yol ve yöntemlerin bulunup kullanılması da araştırmalar için temel kriterdir. Bazı araştırmacılar araştırmanın bilim dünyasına veya insanlığa sağladığı faydaları düşünerek asıl amacın ortaya çıkması için uygun olmayan yol ve yöntemleri kullanılmasını savunarak araştırma etiğine tamamen ters düşmüşlerdir.
Türkiye’de özelliklede seçim dönemlerinde yapılan kamuoyu araştırmalarında yapılan etik dışı davranışları örnek verebiliriz. Seçim tarihleri yakınlaştıkça medyada her gün arzı endam eden araştırma şirketlerinin yöneticileri yaptıkları anket çalışmalarının sonuçlarına bakıldığında, çoğu kez kendi aralarında bile ciddi çelişkiler içermektedir. Seçimlerden sonra gerçek oranlar da ortaya çıktıktan sonra yapılan çalışmaların veya yapılmış gibi sunulan çalışmaların ne kadar gerçeklerden uzak olduğu ortaya çıkmaktadır. Neuman tarih, yanlış bilgilendirilmiş olduğumuzun farkına vardığımız uzmanlarla dolu olduğunu söyler.
Bilimsel araştırmalarda sık karşılaşılan etik dışı ihlallerin başında araştırmanın içeriği ile ilgili yapılan ihlaller gelir. Araştırmaların içeri ile ilgili yapılan etik dışı davranışların başında, yapılmamış bir çalışmayı yapmış gibi gösterme, yapılmış bir çalışmayı olduğundan farklı gösterme durumlarını örnek verebiliriz. Araştırma sonuçlarının manipüle edilmesi, konuya objektif yaklaşmama, araştırmanın bulgularının bir kısmını öne çıkarma, bir kısmını saklı kalmasına neden olacak şekilde raporu sunma gibi yaklaşımlar gösterilebilir.
Önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi Türkiye’de kamuoyu araştırmalarının başlaması 1960’lı yıllara dayanır. Türkiye’de kamuoyu araştırma şirketlerinin kuruluş amacı daha çok siyasi iktidarların seçim dönemlerinde işlerini yapmak olmuştur. Hemen her iktidar değişikliğinden sonra bu şirketler ekonomik olarak yaşamlarını sürdüremediklerinden bir süre sonra kapanmışlardır. Özellikle de son 15 yılda kamuoyu araştırma şirketleri Türkiye kamuoyunun en temel unsurları haline geldiler. Nerdeyse her gün her TV’de gazete ve akademisyenler ile beraber görüş ve düşüncelerine başvurulan en önemli kuruluşların başında gelmektedirler.
Hem yapılan işin bilimsel tarafının olması hem de bu işin kamuoyunu yoğunca ilgilendirmesi açısından bu şirketlerin açıkladıkları araştırma sonuçlarının güvenirliği ve geçerliliği konularının bazı kurallara ve denetimlere tabi olması gerektiği tartışmaları da zaman zaman gündeme gelmektedir. Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Türkiye, Avrupa ve Dünyada Araştırma sektörü ile ilgi kuruluşlar olduğunu bu kuruluşların sektörün denetimi, gelişimi, eğitimi vb. konularda kurallar belirlediğini belirtmiştik.
Bu kuruluşlardan Türkiye’de TÜAD, Avrupa’da ESOMAR, Dünya’da WAPOR’dır. TÜAD’ın bağlı olduğu bu uluslararası kuruluşların Avrupa Konseyi Parlementerler Meclisi, ESOMAR Kamuoyu araştırmalarının yayınlanmasına ilişkin ilkelerini incelemiş ve bu ilkeleri kabul etmiştir. Avrupa konseyi, bu ilkelerin yaygın kullanımını ve anketlerin yayınlanmasının buna tabi olmasını tavsiye etmiştir. Kamuoyu araştırmalarının geçerliliği ve değeri üç ana konuya bağlamıştır. Kullanılan araştırma tekniklerinin doğası ve uygulama etkinlikleri, çalışmayı gerçekleştiren araştırma kurumunun dürüstlüğü ve objektifliği, bulguların ne şekilde sunulduğu ve bunların ne şekilde kullanıldığı ile ilgilidir.
Tüm kamuoyu araştırmaları, kamuoyunun bilimsel ve temsili ölçümüne dayanması gerekmektedir. Kamuoyu araştırması deyimi sık sık, kamuoyunun bilimsel ve temsili olmayan ölçümlerini tanımlamak için yanlış kullanılmaktadır. Temsili olma, hiçbir istatistiki yanlılık olmadan, ilgili evrenin tamamı için geçerli olacak biçimde genelleştirilebilecek ölçümlerin sağlanması demektir. ESOMAR, araştırma şirketlerinin yönlendirici manipülatif anket yapmamak gerektiğini belirtmektedir. Bazı ülkelerde yönlendirici kamuoyu araştırmalarının bir kültür haline gelmesine karşı taraflı anket formları ve sorularla insanları bazı belli bakış açısı veya düşünceyi savunmaları sağlanmasına yönelik anketlerin yapılmasını yasaklamıştır.
Kamuoyu araştırma sonuçlarının yayınlanmasına ilişkin kuralları da belirleyen ESOMAR/TÜAD, herhangi bir kamuoyu araştırması bulgularının yazılı veya görsel basında yayınlandığında, her zaman açık bir şekilde uyulması gereken ilkeleri belirlemiştir.
Bunların başında;
Anketi gerçekleştiren araştırma kuruluşunun adı,
Etkin bir şekilde temsil edilen evren yanı anketin yapıldığı yer veya üzerinde araştırmanın yapıldığı kitlenin kim olduğu,
Görüşülen kişi sayı yani örneklemim büyüklüğü ve coğrafik kapsam alanı,
Saha çalışmasının yani anketin uygulandığı tarih,
Kullanılan örneklem yöntemi,
Bilgilerin hangi yöntemle toplandığına yani anketin yüz yüze mi yoksa telefon gibi başka bir araçla yapıldığına dair bilginin verilmesi,
Ve soruların açık ve eksiksiz verilmesi gibi kuralları belirlemiştir.
Araştırma şirketi ile müşterisi arasında kurallara dair asıl bağlayıcı kuralın var olan uluslararası kuralların üye ülke araştırma kuruluşların içinde bağlayıcı olduğu vurgulanmıştır. Bunun için araştırma sonuçlarının yayınlanmasına ilişkin kuralların müşterinin anlatılması sorumluluğu araştırma kuruluşuna verilmiştir. Araştırmacı, müşteriye, müşteri için yürütülen her türlü araştırma projesinin her türlü teknik ayrıntılarını yerine getirmekle mükellef olduğunu belirtmelidir. Yapılan araştırmanın müşteri, bir başka kişi veya kuruluşun gerçek sonuçlardan farklı olarak yayınlanması durumunda araştırma şirketi, bunları düzeltmek için zamanında müdahale edebilmelidir.
ESOMAR,ın belirlediği ilkelerden bir de tüm seçim öncesi anketlerin, çalışmanın yürütüldüğü ülkenin yasalarına uygun bir şekilde gerçekleştirilmek zorunluluğunu getirmiştir. ESOMAR’ın belirlediği ilkelere aykırı olsa bile öncelik yerel ülkenin kanunlarının esas alınmasıdır.
Kaynakça:
1. Böke, K. (Ed.). (2009). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. 1. Baskı.
İstanbul:Alfa Yayınları.
2. http://www.tk.org.tr/index.php/TK/article/view/410/402 30.06.2015 (Nazan Özenç Uçak ve Hatice Gülşen Birinci, Bilimsel Etik ve
İntihal,
3. Şimşek, A. (Ed.). (2014). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. 3. Baskı.
Eskişehir: Anadolu Üni. Yayınları
4.Neuman, W.L. (2008). Toplumsal Araştırma Yöntemleri Nicel ve Nitel
Yaklaşımlar, 1.Cilt. S. Özge (çev.), 2. Baskı. İstanbul: Yayın Odası.
5. .(TÜAD,2014).