Makaleler

AB LİDERLER ZİRVESİ KARARI: ABD’den BAĞIMIZ BİR ASKERİ GÜCÜN OLUŞTURULMASI


ABD-NATO-AB arasındaki ilişki küresel sistemin geleceği bakımından son derece önemlidir. ABD’nin dünyanın en büyük askeri gücü olması nedeniyle küresel sistemin lider ülkesi konumunu koruyor. AB, küresel sistemin en güçlü ekonomisini oluşturuyor. NATO ise doğal olarak ABD-AB ilişkilerini belirleyen ve küresel sistemin en etkili askeri gücüdür.

AB, uzun yıllardan beri ‘bağımsız’ askeri bir güç olmak için kendi içerisinde ciddi tartışmalar yürütüyor. İngiltere uzun yıllar, AB’nin kendisine özgü askeri gücünü oluşturmayı engelliyordu dahası bloke ediyordu. Londra’nın AB’den ayrılması özellikle Fransa tarafından memnuniyetle karşılandı.

Trump, hem NATO ekseninde AB’ine yönelik yaptığı eleştiriler, AB’nin NATO’ya askeri desteği artırması talebi, Almanya’daki ABD askeri birliklerinin çekileceğini açıklaması AB-ABD ilişkilerini ciddi oranda etkiledi.
AB’nin sadece ekonomik ve politik bir topluluk olmaması ve küresel dünyada etkin bir güç olmanın aynı zamanda güçlü askeri bir güç olmaktan geçtiği düşüncesi giderek kabul görmeye başladı.

24-25 Şubat 2021 tarihinde AB liderlerin yapmış olduğu ‘özel’ zirvede AB’nin savunma gücünün yeniden belirlenme ve güvenlik stratejisinin oluşturulması üzerinde hem fikir olundu. AB’nin hem kendisine yeterli askeri bir gücün oluşturulması hem de dünya çapında artan istikrarsızlıklara karşı ekonomik ve politik müdahale yanında askeri olarak etkin olunması gerektiğine dikkat çekildi. AB’nin küresel güvenlik sistemi içerisinde daha fazla sorumluluk alması vurgulandı ve bu nedenle NATO, AB ve bölgesel oyuncularla ortak askeri çalışmaların yapılması konusunda hem fikir olundu. 

Yayınlanan Bildirgede, “ABD’deki yeni yönetimle, güvenlik ve savunma alanlarında yakın diyaloğu da içeren güçlü ve iddialı bir transatlantik gündem üzerine iş birliği” yapılmasının önemine vurgu yapıldı. Ayrıca “savunma ve güvenlik alanında daha güçlü bir AB’nin küresel iş birliğinde daha büyük avantajlar sağlayacağı» belirtildi.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel de zirve sonrası yaptığı değerlendirmede; “Daha güçlü bir Avrupa NATO’yu da daha güçlü kılacaktır” biçimindeki açıklaması, NATO’nun askeri bakımdan güçlenen bir AB’ne karşı olmayacağını tersine ittifakın güç dengesi bakımından önemli olduğunu vurguladı.  Stoltenberg ayrıca “güvenlik politikaları önündeki güncel sınamalarla hiçbir ülke ve hiçbir kıta tek başına karşı koyamayacaktır. Avrupa ve Kuzey Amerika bunu ancak birlikte gerçekleştirebilir” uyarısını yaparak ABD-AB arasındaki ilişkinin öneminin altını çizdi.

ABD’nin yeni Başkanı Biden,  Münih Güvenlik Konferansında yaptığı değerlendirmede ‘transatlantik ittifakın ABD için tekrar öncelik olduğunu’ belirterek AB ve NATO’ya açık mesaj vermiş oldu. Böylelikle ABD’nin hiçbir şekilde AB’nin bağımsız bir güç olmasına karşı olmadığını açıklamış oldu.

AB liderler zirvesi, AB’nin askeri bir güç olarak küresel sistemin sorunlarına müdahale edecek bir düzeyde örgütlenmesinin artık zorunlu hale geldiği konusunda anlaşmış durumdalar. AB’nin küresel sistemin etkin ve etkili bir yapısı haline gelmesinin temel noktası AB’nin küresel sorunlara müdahale edebilecek askeri bir güç alması için başlatılan hazırlıkların tamamlanması olarak değerlendirmek mümkündür. AB’nin askeri bir güç olarak ön plana çıkması esasen Fransa ve Almanya’nın merkezde olduğu, İtalya ve İspanya gibi önemli ülkelerin  de aktif olarak desteklediği bir askeri yapılanma AB’nin artık ABD’nin askeri gücüne ihtiyaç duymadan, ondan tamamen bağımsız ama NATO içerisinde stratejik ittifakın devam eden bir askeri gücün oluşturulması liderler zirvesinde karara bağlandı.

Bu kararla AB’nin küresel sistem içerisinde çatışmalı olan bölgelere müdahale gücünü arttıracak.

  KÜRESAM-Analiz