Makaleler

MUSTAFA PEKÖZ- KÜRESEL SİSTEMİNİN GELECEKTEKİ PARA MODELİ: BİTCOİNLER-2


Bitcoinler kendisine bir değer üreten para sistemi olmadığı bilinmesinden yarar var. Çünkü bu para sistemi en azından bugünkü koşullar içerisinde dolar üzerinden bir değerle ölçülüyor. Dijital paralardan birini satın almak için kendi hesabından söz konusu aracı şirketin hesabına dolar ya da kullanılan ülke para biriminden bir miktar para yatırdıktan sonra bitcoinlerden birini satın alabiliyorsunuz. Bitcoin para sistemi önümüzdeki yıllarda piyasalarda kullanılarak yaygınlaşması doğal olarak aşamalı bir şekilde piyasalarda bir değer olarak kullanılmaya başlanması sorunun esasını oluşturacaktır. Bu nedenle bugün bitcoinlerin satın alınıp satılması yine dünya piyasasında olan para sistemleriyle olup, sistemlerin kontrol edemediği bir mekanizme üzerinde yürümektedir.

Geleneksel para sistemiyle uyumlu hale getirilmesi kararı

Devletler ve bankalar gibi finans kuruluşları ile bitcoin para sistemi arasında önemli rekabet ve çelişkiler bulunmasına rağmen ortak bir denge oluşturulmaya başlandı. Dünyanın hemen yer yerinde bitcoin merkezli dijital para sisteminin artan etkinlik alanı nedeniyle devletlerin yasal düzenlemelere zorluyor. Ancak bu yasal düzenlemeler kripto/bitcoin para sisteminin tasfiyesi değil tersine birbirine uyum sağlamaya yöneliktir. Aynı zamanda “Güney Kore’deki kripto para borsaları, bu yıl yürürlüğe girecek yasal düzenlemeler öncesinde bazı değişikliklere gitmeye başladı. Bu borsalardan biri, müşterileri ile yüz yüze görüşebilmek için Seul’da bir ofis açtı. Korea Herald’ın haberine göre Güney Kore’nin en büyük dört kripto para borsasından biri olan Coinone, 2 milyondan fazla kullanıcıya sahip olup müşterilerin sorularını yanıtlayıp, problemlerini giderebilmek için özel bir ofis kurdu. Borsa kullanıcıları, yaptıkları işlemlere ilişkin sorunlarını burada yüz yüze dile getirebilecekler.” Devletler, bitcoin merkezli parasal şirketlerle uyumlu bir ekonomik strateji geliştirmeye çalışıyor. Böylelikle önümüzdeki yıllarda devletler, bitcoinları yasaklamak yerine hukuksal uyumu sağlayarak hızla ve zaman kaybetmeden uzlaşmaya çalışacaklardır. Bugünkü gelişmeler bunu gösterir niteliktedir.

 

Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar Bitcoin ile bağış kabul ediyor

“Bitcoin The Electronic Frontier Foundation, Greenpeace, Mozilla Vakfı, Wikimedia Vakfı ve Özgür Yazılım Vakfı  tarafından kabul edildi. New York Demokratik Kongre üyesi Jeff Kurzon da dahil olmak üzere bazı Amerikalı siyasiler, kampanyalarına bitcoin ile yapılan bağışları kabul edeceklerini söylemişlerdir. 2013 yılının sonlarında Nicosia Üniversitesi, dünyadaki bitcoin ile ödemeyi kabul eden ilk üniversite oldu ve dijital para birimleri üzerine bir lisans programı başlattı.  Bitcoin’i kabul eden Dish Network gibi tüccarlar, BitPay veya Coinbase gibi bitcoin ödeme hizmeti sağlayıcılarının hizmetlerini kullanmaktadır. Bir müşteri bitcoin ile ödeme yaptığında, ödeme hizmeti sağlayıcısı ödemeyi tüccar adına kabul eder, alınan tutarı satıcının banka hesabına gönderir, bu hizmet için ise tutarın yüzde 1’inden az bir ücret tahsil eder.”

Perakende işlemlerde bitcoin kullanımı:Hong Kong merkezli bir teknoloji şirketindeki iş geliştirme departmanının başkanı Tim Swanson’a göre, 2014’te bitcoin ile yapılan günlük perakende alımları yaklaşık 2.3 milyon $ değerindedir. Yine Tim Swanson’un Şubat 2015 yılı tahminlerine göre, günde perakende alışverişte 5.000 bitcoin’ den daha az kullanıldığını belirtmiş…”

 

Forbes’in hazırladığı 2021 yılının 50 blockchain ve Bitcoin kullanan küresel şirketler dikkat çekiyor: Blockchain sistemini oluşturan bitcoin  dijital para  kullanan küresel şirketlerin sayısı hızla artmaya başladı. Dijital para sisteminin özünü oluşturan Bitcoin kullanımı sanıldığından daha büyük bir oranda artıyor. Örneğin “A.P. Moller-Maersk Grubu, Ant Group, Kilit Lider, Baidu, BHP, Binance, Boeing, Cargill, Carrefour, Çin İnşaat Bankası, CME Grubu, Coinbase, CONA Hizmetleri, Credit Suisse, Daimler, Depository Trust & Clearing Corporation (DTCC), Digital Currency Group, Equinor, Fidelity, Honeywell, HSBC, IBM Corporation, ICBC, ING Grubu, JPMorgan Chase, Kakao, LVMH, Microsoft, MicroStrategy, Ulusal Basketbol Birliği (NBA), Nornickel, Northern Trust, Novartis, Oracle, PayPal, Ping An, Samsung Grubu, Sappi, Suudi Aramco, Signature Bank, Square, State Farm, Stone Ridge, Swisscom, Tech Mahindra, Telefonica, Tencent, Vanguard, Visa,  VMware, Walmart” gibi küresel çapta etki alanı olan şirketler de bu sürecin bir parçası haline geliyor.

 Bitcoin’in dayanağı geleneksel paradır

 Bitcoin üzerinde yapılan değerlendirmenin bir başka özelliği de dayandığı para sistemidir. Bitcoin’in üretilmesi ve dolaşıma girmesi için bitcoin alıcılarının banka hesaplarındaki paraları bitcoin elektronik cüzdanlarına yatırıyor. Yine internet ortamında işlem gören komisyoncu niteliğindeki aracı şirketler üzerinde Bitcoin alış ve satışları yapılmaktadır. Gerektiğinden bitcoin elektronik hesabından herhangi bir bankadaki hesabına istediği para cinsinden aktarabiliyor. Böylelikle hareket halindeki sermayenin ani akışları yoğunlaşmaktadır. Dijital borsa sistemi olarak tanımlayabileceğimiz bitcoin ile toplanan paraların nereye gittiği, nasıl kullanıldığı tabi ki önem arz ediyor. Genel kanı, bitcoin yatırım değeri olmayan, vergi kaçırmayı teşvik eden asalak bir para sistemi olarak algılanmaktadır. Bir bakıma ‘yerinden oturup kolay para kazanmanın’ bir biçimi olarak görülüyor. Bitcoin sisteminin böyle olmadığını belirtmek gerekir. Bitcoin borsası, aslında geleneksel borsaların dijital sistemdeki yapısını oluşturan ama üzerinde kontrol olmayan, doğrudan bürokrasisi olmayan bir mekanizma olarak tanımlayabiliriz. Yani dolarla işlem görüyor ama dolar sistemine baş kaldırıyor.

Dijital para sisteminin ana yapısını oluşturan bitcoinler, küresel dünya ekonomisinin ve düzeninin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol üstlenecektir.  Yani geleneksel ekonomik sistemin yerine küresel çapta değişimi sağlayan yeni dünya düzenin ilk mesajlarını veriyor.

 Soru şu, bu değişimin nasıl olacak ve ne gibi sonuçlar doğuracaktır.   

Küresel dünya sisteminin dijital teknolojinin gelişmesine paralel olarak dünya çapında ekonomik ilişkilerin yeniden şekillendiğini söyleyebiliriz. Henüz işin başında olmamıza rağmen bitcoinlar bu sürecin adımları olarak görebiliriz.

Dijital paranın geleneksel küresel kapitalist sistemle uyumlu ve uyumsuzlukları nelerdir? Geleneksel paranın temsilcisi Dolar ile küresel dijital paranın temsilcisi Bitcoin arasında nasıl bir bağ var? Devletler ve küresel şirketler dijital paraya nasıl bakıyor?

 Dünya kapitalist sisteminde özellikle ikinci dünya savaşından sonra uluslararası alanda kullanım ve değişim değeri bakımından Altın ve Dolar ön plana çıktı. Altının gündelik transferinin pek mümkün olmayacağından dolayı dolar sermayenin transferinde temel unsuru haline geldi. Doların uluslararası ticarette baz alınmasının nedeni hiç şüphesiz ki ABD’nin dünya kapitalist sisteminin ekonomik, politik ve askeri gücü olmasından kaynaklanıyordu.

 

Dünya kapitalist sistemin küresel bir düzeye doğru evirilmesinde borsalar stratejik bir rol oyandı. Borsalar sadece küresel tekellerin gücünün ortaya koymadı aynı zamanda yapısal değişikliklere yol açtı. Sermayenin özel mülkiyet olmaktan çıkıp evrensel sermayeye dönüşmesinin stratejik adımı borsalarla sağlandı denebilir.

 

Birkaç temel unsuru öncelikli olarak ön plana çıktı

 

Birincisi, dijital bilişim teknolojisindeki devasa gelişmelerin gündelik yaşamı önemli oranda kontrol etmeye başladı.

İkincisi, aktif sermayenin olağan üstü bir şekilde dünya çapında dakikalarla-saniyelerle ölçülebilecek düzeyde dolaşıma giriyor.

Üçüncüsü, meta ihracatı da dünyanın en uzak yerlerine bazen saatler içinde sağlanabiliyor. Bütün bunlar özellikle sermayenin küresel bir biçim almasının ötesinde küresel şirketlerin özelliklerinde de bir kısım değişikliklere yol açtı.

Dördüncüsü, küresel sermayedeki değişim yeni tipte küresel şirketlerin oluşumunu sağladı.   Migrosoft, Amazon, Google gibi yapay zeka bilişim teknolojisine dayanan şirketlerin ekonomik gücü tahmin edilmeyecek düzeyde arttı.  Facebook, twitter, instigram, youtube gibi iletişim alanlarını kontrol eden küresel şirketlerin etki alanı büyük bir hızla arttı.

 

Beşincisi, Bütün bunların arka planında sermayenin hareketliliğindeki kontrol zayıfladı ve saniyelerle binlerce kilometre uzaklıktaki bir alana aktarılmaya başlandı. Böylelikle para transferinin yani sermayenin hareketliliğini devasa boyutta hızlandıran dijital teknolojileri de yeni alternatiflere yöneldi.

 

Dijital para sistemi olanak tanımlanan Bitcoin ve türevleri doğal olarak gelenekselleşmiş sermaye sistemini ve transferini etkileyecek önemli adımlar attı. Bir bakıma geleneksel para sisteminin temsilcisi dolar ile gelişmekte olan küresel sistemin adayı dijital paranın temsilcisi bitcoin arasında iç içe geçen bir rekabet oluşmaya başladı.

 

Bugünkü koşullarda dolar merkezli para sistemleri doğrudan devletleri temsil ediyor ve merkezinde devlet bankaları bulunuyor. En üsttü Dünya Merkez Bankası ve Bölgesel Merkez Bankaları ve Devlet Merkez Bankaları sıralaması var. Bitcoin’de ise doğrudan bir temsil gücü bulunmuyor.  Dolar merkezli para sistemleri devasa bir bürokrasi tarafından yönetiliyor ve kontrol ediliyorlar. Bitcoin çok sınırlı sayıda kişi tarafından yönlendiriliyor. Ülkelerin para basması dolara endekslenmiştir ve bir karşılığının olması gerektiğinden ABD’nin bir tekeli söz konusudur. Bitcoin de böyle bir durum söz konusu olmadığından herhangi bir küresel devletin egemenliğinden söz edilemez.

 

ABD, dünya çapındaki dolar hareketliliğini izlemek için CİA’dan daha büyük özel bir istihbarat ağı oluşturdu. Böylelikle doları hareketliliğini takip ederken esasen dünyadaki bütün para sistemlerinin akışını da doğrudan kontrol ediyor ve denetliyor. Bitcion’un dijital para sistemi olarak devreye girmesiyle doların dünya ekonomisi üzerindeki mutlak hakimiyetinin sarsılmasının önü açıldı.  Devlet sistemleri bitcoin’in hareketliliğini kontrol etmekten zorlanıyor.

 

Geleneksel para sistemlerinin kontrolünde borsalar ve bankalar büyük bir işleve sahip olup dünya ekonomisi üzerinde önemli bir etki oluştururlar. Bankalar dünyayı ağ gibi saran şubelerle toplumu ekonomik olarak da kontrol ederler. Bitcoin’in binlerce insanın çalıştığı geleneksel şubeleri yoktur. Böylelikle elektronik cüzdana sahip herkes bir şube gibi kendi işlemini yapar. Dijital para sistemini kullanan milyonlarca kişi sahip olduğu elektronik cüzdanla kendinden sorumlu olur ve diğer katılımcılarla eşit koşullarda hareket eder. Yani bireyler ekonomik gücü kadar, dijital para sistemine dahil olur. Böylelikle milyonlarca insan dijitalleşen sermaye içerisinde kendisine bir alan açar. Borsalarda da böyle bir durum söz konusu olmakla birlikte, bitcoinlerin satın alınması ve satılmasıyla bir işsiz olan kişi dahi cebindeki çok sınırlı bir parayla bir bakıma bitcoinler borsa sistemine milyonların dahil olduğu yeni bir ekonomik yapılanma meydana geldi.  

 

 Dijital para sistemiyle sermaye çok daha üst seviyede evrenselleşiyor ve kişilerin özel mülkiyeti olmaktan çıkıyor. Sermayenin evrenselleşmesi yani küreselleşmesi borsalarla başladı, Bitcoin sistemiyle bir üst aşamaya yükseldi. Bitcoin sistemi, zihinsel emek gücünün ekonomiden toplumsal alanlara kadar geldiği düzey bakımından bize bir fikir veriyor. Zihinsel emek gücünün artmasıyla sermayenin evrenselleşmesi arasında bir bağın olduğunu da unutmamak gerek.

 

Geleneksel para sisteminin merkezinde rekabet ve çatışmayı oluşturan devletler bulunur. Bitcoin’de devletler ciddi bir etki gücü oluşturamazlar. En azından bugünkü koşullarda kontrol sistemleri zayıftır. Bitcoin, küresel sistem için yeni bir aşamayı temsil ederken geleneksel devlet sistemleriyle bir çatışma alanı yaratabilir. Bir bakıma küresel sistem içerisinde ‘yeni’ ile ‘eski’ sistemin çatışması olarak tanımlayabiliriz. Bu sadece para sistemiyle kalmayacağı önümüzdeki toplumsal dengeleri etkileyecek ve değiştirecek bir süreci de içine alacaktır.

 

Dijital ya da kripto paranın üretiminde Blockchain teknolojisinin kullanılması bankacılık sisteminde de giderek yaygınlaşmaktadır. Blochain teknolojisinin kullanılarak dijital bilgilerin arttırılması veya bankacılık sisteminin buna göre uyarlanması farklı bir durumu oluşturuyor. Blockchain tekniğinin kullanılmasından çok bu tekniğe dayanan dijital para üretim sisteminin özellikleridir.  Blochaine dayanan dijital para üretiminin en önemli özelliği merkezi bir denetçi mekanizmaya dayanmamasıdır. Bu nedenle mesele teknolojinin kullanılarak güvenlik sağlamaya çalışılmasıyla teknoloji üzerinden oluşturulan merkezden bağımsız para sisteminin dolaşıma girmesi birbirinden farklıdır. Eğer Blochain teknolojisiyle üretilen para merkezi bir sisteme entegre olursa o zaman dijital para kendi özelliğini yetirir. Aynı şekilde yapay zekanın Blochain teknolojisinde üst düzeyde kullanılıyor ve sanırım çok daha yoğun olarak kullanılacaktır.[1]

 

Devletler, hiçbir şekilde bitcoinleri yasaklamak gibi bir strateji izlemeyeceklerdir. Tersine hukuksal yapılandırmaya giderek Bitcoinlerle uzlaşmaya yöneliyorlar. Burada esas mesele geleneksel dünya ekonomisinin parasal sistemi olan dolar ile küresel sistemin yeni ekonomik yapısını belirlemeye başladığı bitcoin arasında oluşan denge, bitcoinlar yönünde gelişecektir.  Tıp geleneksel borsa sistemleri gibi Bitcoin borsalarında bir kısım iflasların olması pek ala mümkündür. Bir başka ifadeyle küresel dünyanın ekonomik-politik sistemi yeniden planlanacaktır; Tek merkezli dünya para sistemi. Kapitalizmin gelişme eğilimi bu sürece doğru eviriliyor.



[1] https://demirden-kapilar.blogspot.com/2017/12/bitcoinin-ekonomi-politigi-1.html, Demirküçük AYDIN’ın kaleme aldığı yazı dizisi, özellikel BİTCOİN ve kapitalist sistemin geleceği bakımından önemli değerlendirmeler içeriy