Güncel HaberlerMakaleler

ALİ CANDAN: TÜRKİYE 1. TUR SEÇİM SONUÇLARI SAHTE MİLLİYETÇİLİK VE 2. TUR


Sinan Oğan’a seçimden önce soruyorlar. Seçilemeyeceğinizi bile bile neden adaysınız? Ogan “Biraz da alaycı soruyorsunuz olsun. Evet seçilemeyeceğimi biliyorum. Ama Cumhuriyet 2. Yüzyılına girerken, seçimde C.Başkanlığını kazanacak adayı HDP’nin değil, Türk milliyetçilerinin belirlemesi için aday oldum ve Türk milliyetçileri bunun için birleşti” diyor. Bu cevap dış mihrakların elinde olan Türk derin güçlerinin HDP’nin siyasetteki kazananı belirleyici konumunu tasfiye edecek şekilde domine ettiğinin açık bir itirafıdır.

Siyasetçilerin pratik politikayı, şans stratejisini yani karşına çıkan bir şansı, fırsatı kullanmayı çok iyi bilmesi, bu durumu kendi çıkarları lehine çevirebilecek temelde bir politika geliştirerek ve hızla kazanabileceği doğru bir siyaseti üretmesi, uygulaması gereken bir yerde. HDP Kürt siyasi hareketi, bu şansı ve fırsatı doğru değerlendirememiş ve adeta elinin tersiyle itmiştir. Böylece kazanan adayı belirlemeyi Türk olmayan Sinan Oğan ile Ümit Özdağ ve onların “Yeter artık Türkiye’nin başına bir Türk geçsin” sloganıyla milyonlarca gerçek milliyetçi Türkü aldatan bu çakma “lider” ve “Türk milliyetçileri”ne hediye etmiştir. Kürt milliyetçileri ve HDP, Sinan Oğan ve Ümit Özdağ’ın yapmak istediğini çok ama çok iyi okuyup anlamalılar. Eğer anlamazlarsa, Türkiye 2. Yüz yıla kiminle girerse girsin Kürtlerin, Alevilerin, İlerici demokrat ve özgürlükçülerin bu kışkırtıcı provokatörler eliyle yeni bir karanlık çağa gireceğini çok iyi bilmeliler.

Bu seçimde Kürt hareketi ve HDP 1. Turda aday çıkarmasın diye resmen ve alenen oyuna getirildi ve etkisizleştirildi. HDP’nin seçimin 1. Turunda aday çıkarmama kararı alması, milletvekili aday listesinin yanlış hazırlanması, yanlış isimlere adaylık teklifi götürülmesi, illerde yanlış aday yerleştirilmesi, halkın, aydınların görüş ve önerilerinin dikkate alınmaması bu vb hatalar sonucu seçimin kaybedilmesi nedeniyle HDP yönetimi sorumluluğu üstlenip istifa etmelidir. Aksi halde bu yönetim daha çok büyük oyunlara getirilir. Türk derin devleti adına Ötûken’ci dedikleri yeni bir derin yapı kuruldu. (Ergenekon’ular, Kızıl elmacılar, Ulusalcılar ve Kemalistler elele) Bu yapı kendilerine milliyetçi diyen ve gerçekte ise Türk etnisitesiyle uzaktan yakından hiçbir alakası olmayan göçmenlerin liderlik ettiği “milliyetçi parti ve ittifaklarla” seçimde, Kürt, Alevi, eşitlkçi, özgürlükçü, Suriyeli ve Afgan göçmen karşıtlığı temelinde birleştiler. Kendi aralarında 2. Yüzyılında ortak bir Cumhuriyet yönetimi planı oluşturdular. Bu planı seçim öncesinden başlatıp seçimde uyguladılar. HDP’ye kapatma davası açılması, Ümit Özdağ, Sinan Ogan’ın Kürt, Suriyeli ve Afgan karşıtlığını toplumda kışkırtması. Seçim stratejilerini Kürtlerin terörize edilip Kürtlere kaybettirme, Suriyeli ve Afgan göçmenleri geri gönderme üzerine kurdular.

Kılıçdaroğlu’nun 3 dönem üst üste milletvekili yaptığı CHP Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel bir twiit attı. Sonra istifa etti. Kılıçdaroğlu onu istifasından önce görevden almıştı denildi. Nedeni Islak imzalı tutanakları YSK’ya sunmamış denildi. Tuncay Özkan, geçmişte Ergenekon’dan yargılandı. Evinde MGK arşivi çıktı. Bu Tuncay hala CHP Genel Başkan yardımcısı. Sosyal medya ve CHP’liler Tunca’yı sandık verilerinde hile yapılmasına yardımcı olmakla suçluyor.  Şimdi idda edildiği gibi hile yapıldıysa ki, 3 milyon oy civarı bir kayıp var. O zaman hileyi yapan Türkiye’deki HDP, CHP ve tüm partiler de bütün siyasi partilerin üst yönetimine, kılcal damarlarına kadar giren, En üstte başkanlık ekibine, MKYK, PM gibi Partilerin başkanlık yönetimlerinin içine kadar sızan güç Ötüken değilse nedir.

Tüm bu yaşananlara Kılıçdaroğlu’nun tepkisi ne oldu. Adıgüzel’i görevden almak. Tunca’ya dokun(a)mamak ve “Buradayız oldu biteye izin vermeyeceğiz” demek oldu. Peki Türk derin devleti karşısında Pir Kemal dik durabilir mi? Bu mümkünümü, ihtimal dahilinde mi? Görünen gerçek asla mümkün değil. O zaman hiç kimseye kalkıp sahte umut dağıtmanın “her şey çok güzel olacak” demenin hiçbir anlamı yok. Bu seçimde de atı alan Üsküdar’ı geçecek. Yok öyle değilse adil bir düzen vadedebiliyorsa Kürtlerin YSP’ye verdiği oylar. MHP’ye Sina’na nasıl yazılır çıkıp “Oylarımızı çaldılar” martavalı okumadan yaşanan tüm gerçekleri anlatsınlar. Madem “Bunlar yani Ötüken’ci yeni derinciler. Süleyman’ın eliyle oyları çaldı biz seçilirsek bunlardan hesap soracağız” desinler. Kürtlerde gidip Piro’ya oy versin. Aksi halde Piro kazansa bile değişen bir şey yok ve olmayacakta. Daha kendi yardımcısını görevden alamayan başkan olursa ne yazar.

Senaryo şu, Sinan’ın Kürtlerden arakladıkları oyla C.Başkanını belirleyecek konuma getirdiler. Piro’ya Sinan destek verecek karşılığında tek şart illeri sürecek. Kürtler anasını görmesin. Son Kürt kırılana kadar Kürtlere saldırıya devam. Piro, Sinan’ın desteğini kabul ederse iyi niyetli olsa bile, elleri kolları bağlanır. Kabul etmezse kazanma şansı dahada azalır. Piro o desteği almak için Kürtlerin, Alevilerin, Hak, Hukuk, Adalet, Demokrasi ve Özgürlük isteyen herkesin umudunu ve beklentilerini satacak. Bunun başka adı yok. Ha Piro o desteği alsa bile yine de seçimi alması garanti değil. Bu saatten sonra çok daha zordur. Birinci turda sandıkları korumayı bırakalım kendi içini temizlememiş bir CHP vardı. Şimdi yine CHP’nin içi Piro aleyhine Ötüken lehine çalışanlarla dolu. Bu halde sandıkları nasıl koruyacak ve nasıl kazanacak.  Zor çok zor Piro’nun işi!

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir