Seçime yaklaşık olarak 18 gün kaldı iktidar seçimi kaybetme olasılığını hissettikçe seçim dışı yöntemlere çok daha fazla başvuracağına dair çok kapsamlı veriler ortaya çıktı. Yeşil Sol Parti’ye yapılan operasyon, iktidarın varlığını devam ettirme hamlelerinden biridir.
İktidarın kaybetme olasılığı yüksek
Her ne kadar muhalefet farklı bloklarda olsa da mevcut veriler dikkate alındığında iktidarın %40-42 bandından muhalefetten ise bütünlüklü olarak %58-60 bandından olduğu görülüyor.
Kamuoyu araştırmalarında yansıyan tablo Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın %43’ü geçemedi çok net olarak görülmekte. Kılıçdaroğlu’nun ise %48-51 aralığında olduğu görülüyor.
Seçimleri ilişkin yapılan çok yönlü senaryolar da tahminler dikkate alındığında Cumhur ittifakının parlamento seçimlerinde çoğunluğu sağlayamayacağı yani 300 milletvekili çıkartamayacağı tahmin edilmektedir. Millet ittifakı ile Cumhur ittifakının parlamentodaki milletvekili sayısının birbirine yakın olacağı esas dengenin Yeşil Sol Parti tarafında belirleneceği de konuşuluyor.
İktidardaki AK Parti’yi başta olmak üzere Cumhur ittifakı, sandıkta seçimleri kazanamayacağını giderek kabul etmiş görünüyor. Demokratik yollarla değişime kapalı olan iktidar, seçimleri etkilemek için bütün olanakları kullanacağı görülüyor.
Birincisi, şiddet ortamını yaratmaya yönelik eylemlere başvurulmasıdır. Son günlerde bütün muhalefete yönelik tehdit dilini giderek arttığı ve fiziki saldırılara ve tehditlere başvurulduğu görülmektedir. Özellikle Kılıçdaroğlu’na yönelik fiziki saldırıların artma eğilimde olduğunu görüyoruz. CHP, İYİ Parti ve Yeşil Sol Parti binalarına yönelik bir kısım saldırı girişimleri dikkat çekiyor. Birkaç yerde AK Parti binasına yönelik saldırı girişimlerinin olduğu basına yansıdı. Burada yaratılmak istenen algı, söz konusu saldırıların arka planında iktidarın olmadığı mesajını vermektir.
İkincisi, kamuoyuna yansıtılan bir başka nokta da iktidara yakın para militer güçlerin seçim gününde saldırılar yapabileceğine ilişkin algının geliştirilmesidir. SADAT, Ülkü Ocakları Osmanlı Ocakları ve Hizbullah gibi kurumların, bu yönü hazırlıklar yaptığı kamuoyuna sızan bilgileri dikkate alındığında aslında korku ve telaş ikliminin yaratılması amacına dayandığı anlaşılmaktadır.
Üçüncüsü, belki de şu aşamada en etkili olanı seçim faaliyetine doğrudan müdahale edilmesidir. Türkiye’de seçimin politik sonuçlarını Yeşil Sol Partinin belirleyeceği artık net bir şekilde ortaya çıkmış bulunuyor. HDP üzerinden oynanan oyunlar boşa çıkartıldı ve seçmen Yeşil Sol Parti’ye yöneldi. Kamu yoklamalarında %12 görünen Yeşil Sol Parti’nin Türkiye’nin politik gündemini belirleyecek tek güç oldu ve özellikle kimin Cumhurbaşkanı olacağına karar vereceğini gösteriyor.
Operasyonla verilmek istenen mesaj nedir?
AK Parti iktidarının seçime 18 gün kala Yeşil Sol Partiye yönelik başlattığı saldırı doğrudan bir seçim darbesi olarak değerlendirilebilinir.
Yeşil Sol Parti’nin sahada aktif olan ve içerisinde hukukçuların, gazetecilerin, parti yöneticilerinin adayların bulunduğu 200’ün üzerinde çalışanının gözaltına alınması, doğrudan seçime bir müdahaledir. Her operasyonda olduğu gibi dosyalara gizli tanık ifadeleri konularak gizlilik kararı alınacak. Bütün bu yöntemler açıktan seçimin sonuçlarını etkilemeye yönelik yapılan hamlelerdir.
AKP merkezi Cumhur ittifakı, HDP üzerinden Kürtleri kriminalize etmeye çalıştı. Bu hamle başarısız kaldı. HDP’nin sosyolojik tabanı bütün gücüyle yeşil sol partiye destekledi ve Özellikle Kürt illerinde yeşil Sol parti belki de tek parti haline gelmiş görünüyor. AK Parti’nin Kürt dillerinden birçoğunda tek bir milletvekili çıkartma olasılığı dahi giderek zayıflıyor.
Yeşil Sol Parti’nin oy oranında çok küçük bir düşüş olsa dahi bölgede milletvekili sayısını çok ciddi oranda arttıracağı belirtilmektedir. Doğal olarak Yeşil Sol Parti’nin milletvekili sayısını artışı bölgede AKP’nin milletvekili sayısından çok ciddi bir düşüşün olacağı anlamına gelir.
Bölgedeki seçmenin aynı şekilde Erdoğan’a yerine çok yüksek bir oranla Kılıçdaroğlu’na oy vereceği kamuoyu anketlerine yansımış durumda.
Ortaya çıkan veriler, Yeşil Sol Parti’nin bölgenin politik profilini çok net bir şekilde parlamentoya yansıtacak gibi görünüyor.
Yeşil Sol Parti’nin sadece bölgede değil Türkiye’nin önemli metropollerinde özellikle İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Mersin, Adana, Kocaeli, Aydın, Muğla ve Bursa gibi illerde hem büyük bir seçmen kitlesine sahip hem de bu illerde ciddi düzeyde milletvekili çıkartma potansiyeli vardır.
Cumhur ittifakı bu toplumsal gerçeği görüyor ve bu nedenle Yeşil Sol Parti’nin seçim faaliyetlerine müdahale ederek seçim sonuçlarını iktidar lehine dönüştürülmeyi planlıyor.
Dün HDP’yi bugün Yeşil Sol Parti’yi, hiçbir maddi temeli olmadan ‘terörle’ ilişkilendirmeye çalışan AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın HÜDA-PAR ile kurduğu ittifak özellikle milliyetçi tabandan bir tepkiye dönüştü. Böylelikle ilk kez seçime giren Yeşil Sol Parti için ileri sürdüğü iddialar inandırıcı bulunmuyor.
İktidar, Yeşil Sol Parti7nin çalışmalarını engelleyerek aynı zamanda Millet İttifakına da açıktan bir mesaj veriyor. Hiçbir somut delile dayanmayan iddialar üzerinden, Yeşil Sol Parti’nin terörle ilişkilendirilip Millet İttifakına yönelik yeni bir saldırı kampanyası başlatmak istiyor. Böylelikle HDP’de olduğu gibi Millet İttifakının Yeşil Sol Parti ile yakınlaşmasını engellemek istiyor.
Hangi biçimden ve yönde ele alırsak alalım AK Parti iktidarı, Yeşil Sol Parti üzerinden seçimlere doğrudan müdahalede bulunmuştur. Seçim sonuçlarını açık bir şekilde etkilemeye çalışmaktadır.
Bu operasyona karşı Millet İttifakı açık bir tutum almazsa, bundan en çok kendilerinin zarar göreceğini bilmeleri gerekir. Yeşil Sol Parti’ye yönelik yapılan bu operasyonların seçim gününe kadar devam edeceği seçim faaliyetlerinin engelleneceği ya da engellemek istendiği görülmelidir.
Hesaplanan birkaç yönlü bir plan:
Öncelikli olarak Yeşil Sol Parti’nin gündelik seçim çalışmalarını engellemek ve halkla buluşmasının önüne geçmek.
Yaratılmak istenen diğer bir algı da Yeşil Sol Parti seçmeninin tepki göstererek oy kullanmamasını sağlamak bir bakıma protestoya yönlendirmek.
Hesaplanan bir başka nokta da Millet İttifakının veya cumhurbaşkanlığı adayı Kılıçdaroğlu’nun, bu operasyonlar karşısında sessiz kalması sağlayarak, Yeşil Sol Parti seçmeninin de bu duruma tepki gösterip Kılıçdaroğlu’na oy vermemesini sağlamaktır. Yani hesap çok yönlüdür.
Türkiye genelini kapsayan bu kapsamda bir operasyonun yapılmış olması, iktidarı kolay kolay teslim etmeyeceklerine dair bir mesaj içeriyor. Seçimle iktidara gelen AK Parti’nin ya da bugünkü Cumhur ittifakının seçimle gitmeyeceğini mesajını veriyor. Bu algının kırılması ve seçimleri mutlak bir şekilde kaybedeceklerinin topluma verilmesi ancak ortak irade birliği ile olur.
Çok açıkça belirtmek gerekir ki, iktidar bu operasyonla çok açık bir şekilde sonuçlarına müdahale etmeye başladı. Bu gerçeğin herkes tarafında yani bütün muhalefet tarafından görülmesi ve tutum alınması son derece önemlidir. Seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik bu operasyona karşı özellikle Millet İttifakı açık tutum almazsa, önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde çok daha ciddi gelişmelerin yaşanabileceği hesaba katılmalıdır.
İktidarın da anlamadığı şu; bu operasyon, Yeşil Sol Parti seçmenini geriletmez tersine çok daha aktif hale getirir. Düşünüldüğü gibi hiçbir politik sonuç yaratmayacak olan bu operasyonlar. tersine iktidara daha çok zarar vermektedir. AK Parti’ye oy veren Kürt seçmeninin dahi böyle bir zaman diliminde ya sandık başına gitmeyeceği ya da bir başka alternatif partiye oy vereceği sanırım Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Yöneticileri ve danışmanları tarafından hesaplanmayan bir durum. Ancak böyle bir operasyonunun AK Parti’ye oy veren Kürt seçmenini etkileyeceği bilindiği halde yapılmasına karar vermişse o zaman sorunun çok daha ciddi olduğunun görülmesi ve seçim güvenliği için gerekli hukuki önlemlerin alınması bir zorunluluk haline gelmiş bulunuyor.
“DR. MUSTAFA PEKÖZ- SEÇİM SONUÇLARINA MÜDAHALE: YEŞİL SOL PARTİ’YE OPERASYON” üzerine 4 yorum
Mustafa bey yazilarinizi buyuk bir titizlikle okuyorum. Analitik olarak yanilgiya ugradiginiz olmadigi icin, kaleminize saglik. Lakin atladiginiz bir başka husus var oda Ak parti hükumetinin vatan millet duygularına sunacağı bir katkının kalmayışıdir. Şüphesiz Yeşil sol partiye yönelik yapılan bu saldırılarda da amaçlanan nemalanmaktir millet duyguları percimleme adına ve ozellikle Kürt cephesinden de bir karşılık bekleniyor olmasıdır ki Yeşil Sol Partiyi itibarsızlaştırma ve terörle bağ kurma üzerine planlanan tutarsızligin ve çaresizliğin sonucudur.
Zelal, ilginiç için Merci,
Mesele sunacagı bir katkının olmaması değil. İktidarda kalmak için her hilleye başvurkalarıdır. Borunun bir başka yönü de Yeşil Sol Parti üzerinden aslında millet ittifakına müdahale edilmeye çalışılıyor. Yeşil Sol Parti seçmeni gerekli tutumu gösterir ama Millet İttifakı gerekli tutumu almasa önümüzdeki bir iki hafta içinde çok daha ciddi olumsuz gelişmeler yaşanabilir.
Merhaba. Yine iyi bir makale olmuş. Teşekkürler. Kılıçdaroğlu kucaklayıcı davranış ve diliyle iyi bir ivme yarattı. Bu durum haliyle Kürd secmenlerde karşılığını buldu. Hesap vermekten ve elindeki gücü kaybetmekten korkan haramiler her kötülüğü denemeye başladılar. Muhali f güçler tek ses, tek yürek ve tek akıl olamazlarsa bile birlikte olduklarının mesajını vermelidirler. Köyün kopeksiz olmadığını sergilemek gerekiyor. İyi günler ve Slmlar.
Çok tşkler:)