Güncel HaberlerMakaleler

ALİ CANDAN: FARKLI EĞİLİMLERİ BİRLEŞTİREBİLEN SEÇİMİ KAZANMAYA ADAYDIR


Dini, ideolojik, etnik, mezhepsel ve sınıfsal gibi farklı benzemezleri, siyaset alanında bir araya getiren kazanabilir. İşte Türkiye, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Seçimlerini kazanmanın yolu ve formülü; bu beş benzemezi bir araya getirerek sonucu belirlemedir. Demokratik ülkelerde her eğilim kendi kendini örgütler ve parlamentoda kendi kendisini temsil eder. Demokrasinin ruhunun gereği olarak bu böyledir. Ama demokrasi her ülkede aynı düzeyde gelişmiş ve egemen olmuş değildir. O nedenle seçimleri kazanma yolu da her yerde veya her ülkede bir ve aynı değildir.

 

Az gelişmiş ve anti demokratik ülkelerde iktidarın yolu ve sihirli formülü budur. Yani bu beş benzemez eğilimi, farklılıkları bir araya getirebilmedir. O nedenle Türkiye’de bugün seçime kalan bu 18 günlük süre zarfında muhalefetin Emek Özgürlük ve Demokrasi İttifakı ile Millet İttifakı’nın iktidar olması neredeyse ülkedeki tüm farklılıkları bir araya getirmiş olmaları nedeniyle kesin gibi görünüyor. Hatta muhalefetin oyları; seçime kadar birkaç puan daha yukarı çıkacak. Kararsızların büyük bir kısmı muhalefete yönelecek gibi gözüküyor. Muhalefet çok farklı eğilimleri bir araya getiren formülü kullanarak yani çok geniş ve kapsayıcı olmayı başararak bu seçimi kazanacak. Kemal Kılıçtaroğlu bu farklı eğilimleri yani benzemezleri buluşturmayı nihayet başardı. Kılıçdaroğlu’nun siyasi ve ekonomik vaatleri seçmeni çok ciddi anlamda çekiyor ve cezbediyor. Bu nedenle geçmişten farklı olarak umut yaratmayı ve umut olmayı başardı.

 

Yeşil Sol Parti’nin de çok bilinçli, politik ve sağduyulu bir seçmen kitlesi var. Bu sayede YSP’nin de zaferi kesindir. TİP, Emek Ve Özgürlük İttifakı’nın ruhuna aykırı bir tutumla 49 ilde seçime kendi listesiyle girerek hem İttifak’ın kazanabileceği vekil sayısını azalttı hem de kritik yerlerde kazanılabilecek vekillerin o bölgelerde güçlü olan iktidar veya devlet muhalefetine neden olabilir. Kendi listesiyle girerek aslında kendi tarihsel misyonunu tamamladı denebilir.   

 

İktidara yani Cumhur İttifakı’na gelince; görünen ‘köy kılavuz istemez’ atasözünden anlaşıldığı ekonominin dibe vurması, yolsuzluklar, rant paylaşımı, zamlar yanında deprem ve sel gibi felaketlerdeki başarısızlık, seçimin Cumhur İttifakı için çok önemli bir yenilgi almasına neden olacak. Hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyenler dahi hayat pahalılığından ve ekonominin gidişatından çok rahatsız ve şikayetçi.

Peker ve Yakut gibi insanların açıklamalarından anlaşıldığı üzere iktidar çevresinin çete ve mafya gruplarıyla iç içe anılması, seçmenin tercihini etkileyebilecek bir faktör haline geldi.  Dün iktidar ile çalışan Peker ve Yakut’un doğrudan AKP yöneticilerini ve Bakanlarını hedefleyen videoları tam seçim süreci içinde yayınlaması Cumhur İttifakı’nın yenilgisini tetikleyecektir.

Veriler dikkate alındığında Cumhur İttifakı muhtemelen birinci turda cumhurbaşkanlığını kaybetse de milletvekilliği çoğunluğunu alma ihtimali var. Bir başka ifadeyle parlamento seçimlerinde kimin çoğunluğu sağlayacağını söylemek oldukça zor.  Geçmişten beri Türkiye seçmeninin sandıkta bir denge durumu yaratma tercihi var. Seçmen bu seçimde parlamento-cumhurbaşkanlığı dengesini sağlarsa şaşırmamak gerekir.

Burası Türkiye, her senaryoya hazır olmak gerek.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir