Peker’in yine gündem yaratan 9. ifşa videosu yayınlandı. Hatta Cumartesi günü ‘çerezlik’ diye yayınladığı cumhurbaşkanının yeğeniyle evli olan iş insanıyla yaptığı telefon konuşması yayınlandı. Pazar video beklenti adrenalinini ve ifşaatlarının içerik çıtasını epeyce yükselten Peker yeni ifşaatlarında yine Süleyman, Soylu’yu, hedef tahtasına koydu. İçişleri Bakanlığının pasaport iptali yetkisi ile bölge İdare Mahkemesinin pasaport iptal kararını kaldırma yetkisi mekanizması arasında çok büyük bir rüşvet çarkının Soylu eliyle döndüğü bu hatta kirli bir düzeneğin oluşturulduğu iddiasını tekrarladı. ABD’de aranan Sezgin Baran Korkmazın, Soylu tarafından yine kirli ve akçeli bir kumpasla yurtdışına çıkması yönünde uyarılması iddialarında bulundu.
Soylu’nun “Sedat Peker’den her ay on bin dolar alan bir milletvekili var” iddiasına açıklık getirdi. Rakamın ‘on bin değil 300 bin dolar’ olduğunu ‘her ay değil ve birçok kez çantalarla verdiğini’ ayrıca o vekilin ve isimlerini açıklamayacağı ‘birkaç vekilin arabasına seçimlerde para koydurduğunu’ iddia etti. Soylunun bahsettiği vekilin AKP milletvekili Metin Külünk olduğunu açıkladı. İfşasının gerekçesini de Külünk’ün videoları yayınlaması ardından kendisini arayıp sakinleştirdiğini ama daha sonra gidip devletin bir birimi ile kendi arkasından iş çevirmesi üzerine bu ifşayı yaptığını söyledi.
Demirören grubunun ‘ziraat bankasından 750 milyon dolar kredi alıp Aydın Doğan medyasını satın aldığı ve bu paranın ne faiz nede ana parasının bankaya ödenmediği’ iddiasında bulundu. Belediyelerde bağış adı altında dönen rüşvet çarkını, ihalelerle halkın parasının yandaş firmalara peşkeş çekilmesi, bir işi değerinin çok çok üzerinde birkaç firmaya verildiği o firmalarında beşte bir fiyatla taşeronun taşeronuna aynı işi yaptırdığı gibi iddialarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bunların temizlemesini istedi.
Ayrıca “Recep abiyle helalleşeceğim bir video yapacağım. Cumhurbaşkanının Biden ile görüşmesi nedeniyle elini zayıflatmamak için helalleşme videosunu erteledim. Ama bir helalleşme videosu yapacağım” dedi. “Devleti suçlamıyorum, devletin suçu yok” bunları şahıslar yapıyor demeye getirdi. Yine tüm ifşalarını çocuklarına yapılan muamele ve kendisine ‘pislik’ denilmesine bağladı. “Ben pis isem en tepeden en alta kadar yayılan pislikten ancak en küçük parçayım. Bunu göstereceğim” diyerek bir yerlere mesaj gönderdi.
Kısaca Sedat Peker, kendisiyle iş yapanlara nasıl bir bela olduğunu bir kez daha gösterdi. “Düşkün Abdulkadir dediği Selvi’ye, Veyis Ateş’e, Albayrak kardeşlere, Doğu Perinçek’e de değindi. Erkan Yıldırım’ı yeniden gündeme aldı. Özcesi Peker bu videoda Metin Külünk üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir tür uzlaşma görüşmesi içerisinde olduğu izlenimini verdi. Bu nedenle Erdoğan’dan bir beklenti içerisinde. Ancak Cumhurbaşkanı’nın bu gücü olmadığının da farkındadır ama yine de uyarısını yapıyor. Yani Cumhurbaşkanıyla ilgili konuşmaya başladığında ‘ben daha önce talebimi iletmiştim yerine getirilmedi’ savunmasını yapmak ve haklı görünmek istiyor.
Soylu’nun beş bin üç yüz kat büyüyen şirketini hedefe koyarak içteki çatışmayı derinleştirdi. Yandaşlarını da pislik dediği, Soylu ve onun ekibindeki gibilerin gitmesi için baskı kurmaya çağırdı. Şimdi bu ifşalara muhataplarınca verilecek cevaplar ile atılacak adımlara bakarak gelişmelerin seyrini hep beraber göreceğiz. Soylu ile ilgili iddialar çok ciddi ve ağır suçlamalar içeriyor. Aranan bir suçluya Sezgin Baran Korkmaz’a “aranma dosyan var. Falan kişiden 450 milyon dolar alacağını bize bırak Türkiye’yi terk et” dediğini yer, zaman, tarih ve isim verdi. Hatta Soylu’nun yukarının bundan haberi var diyerek Cumhurbaşkanını kast ettiğini iddia ediyor. Oysa Erdoğan’ın durumu İstanbul başsavcısından öğrenince “haberim yok. Hukuki gereği neyse yapılsın” dediğini iddia ediyor.
Bu kasetin hedefi esasen AKP oldu. AKP’nin seçimlerde dağıttığı ve bir kuruşu ödenmeyen kahvelerin kendisi tarafından ödendiğini belirtmesi, AKP’li olduğu birçok milletvekiline para verdiğini, yani AKP’yi çok yönlü beslediğini, desteklediğini açıkça belirtti. Yani eğer ben ajansam sizinle birlikte çalıştım, sizi destekledim mesajını verdi.
Peker’in her kasette ileri sürdüğü iddialar özellikle AKP iktidarını önemli ölçüde zora sokmaya başladı. Kamuoyu araştırma anketlerinde Peker’in inandırıcılık oranının % 70 civarında olması, AKP’nin ciddi oranda güven kaybettiğini gösteriyor.
Önümüzdeki dönemde kasetlerin AKP içinde sarsıcı etkiler yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.
