Güncel HaberlerMakaleler

ALİ CANDAN: SİYONİZM, SÜMER TABLETLERİ VE NİBURU GEZEGENİ


Sümer Tabletlerinde Enlil’in anlatımı ile Tiamat adlı yıldız gezegene Reptilyanlar hâkim olmuş ve çok eski zamanlarda güneş sistemimizdeki kayıp 10. Gezegen olan Niburu adlı gezegen gemi Tiamat’a yaklaşarak kozmik bir saldırı düzenlemiş ve Tiamat Yıldızı bu kozmik saldırı enerjisi ile parçalanmış. Timat’tan geri kalan büyük parça bugün üzerinde yaşadığımız dünya adlı gezegen. Reptiller, insanlarla birlikte üzerinde çok uzun zaman yaşadıkları Tiamat’tan kaçmışlar gezegeni büyük çoğunlukla terk etmişler. Reptiller kılık değiştirebilme ilmine sahip uzaylı ve sürüngen bir ırk. Böylece insanların arasına insan suretine bürünerek karışabiliyorlar. Reptillerden çok az sayıda kalanlarda dünya yönetimini yüzbinlerce yıl sonra vekil insanlar yoluyla ele geçirmişler. Bugün Dünyayı saran bu İsrail bayraklı yılan resmide, Reptillerin Siyonistler eliyle Dünyayı kontrol ettiklerini anlatmaktadır. Tıpkı evrendeki birçok zeki yaşam formlarını kontrol ettikleri gibi. Bu kontrol ettikleri sömürge ırklardan biride gri ırk mensuplarıdır. Sürüngenlerin sömürgeleri olan birçok gezegen mensubu ırkı olduğu gibi grilerin bilimcilerini ve liderlerinde kullanıyorlar.

Kitabı Mukaddes Eski Ahitteki (Yahudilerin Tevrat’ında Tanrı El-En-Enki-Elohim-Rab daha sonrada İncilde Tanrı Kuran’da Allah olarak adlandırıldı) Tanrı ile güreşen ve Tanrıyı yenen Yakup peygamber. Tevrat’ta, Hz. Yakub’un Tanrı Yahve/Yehova ile olan mücadelesine yer verilmektedir ki, bu hayli dikkat çekici bir durumdur. Buna göre, ailesiyle birlikte Hazret-i Yakub, dayısının yanından Kenan diyarına (Kürtler Yahudilerin dayılarıdır. Kenan diyarı’da Kürdistan’ın diğer adıdır. Yani Kitabı Mukaddesteki vadedilmiş topraklar. Cennet. Dilediği şekilde hareket edilebilen topraklar. Anunaki’lerde tamda burada yerleşmişlerdir.) dönerken, çölde bir adamla karşılaşır ve tanyeri ağarıncaya kadar onunla güreşir. Yakub, “Bırak gideyim.” dediği hâlde, güreş tuttuğu kimse onu bırakmaz ve daha sonra o kişi Yakub’a, “Artık sana Yakub değil, İsrâîl (Yahudilerce: Tanrı ile güreşen) denecek. Çünkü sen, Allah ile ve insanlarla güreşip yendin!” der. (Tekvîn, 32/22-32) Yakup, bu olay sebebiyle “tanrı ile güreşen” veya “Tanrı ile uğraşan” manasına gelen “İsrail” lakabını alır.

İşte İsrail adının Tevrat’taki anlamı bu. Yani “Tanrı ile güreşen.” El Tanrı’dır. Şimdi İsrail Filistin sorununa Musa’nın kavmini Mısırdan çıkarmasından çok önceye varan bir perspektifle bakmanın zamanı çoktan geldi de geçti. İsrail, dün yani çok eski zamanlarda bugün mitoloji diye anlatılan. Dünya “Tanrı’sı” olan Anu’nun çocukları Enlil-Enki ve Ninhursağ’ın gözdesi dar ve elit bir kavimdi. Bu nedenle peygamberler bu kavimden çoğunlukla seçildi.

 Bugünde yeryüzünde gizli yeni “yeryüzü Tanrı’ları” Reptilyanların gözdesi ve yer yüzündeki hizmetkarları da aynı dar ve elit kavim olan Yahudiler ve onların Siyonist denen kesiminin denetimlerindeki insanlardır. İsrail-Siyonizm meselesi sadece dar bir Hamas, Filistin. Siyonizm Türk, Siyonizm Kürt, Siyonizm Arap, Siyonizm Fars ilişkisi, çelişkisi ve meselesi değil. İsrail-Siyonizm meselesi bütün bir dünya insanlığı, uygarlığı, insanlık tarihi, dünü bugünü, geleceği ve varlığı ile yokluğu meselesidir. Dünya ne Yahudi halkı ve inancı olmadan var olabilir. Ne de Siyonizm ve etkisindeki insanların “Tanrı’ları Reptiller” adına dünyayı felakete sürükleyen hizmetkarlığına boyun eğebilir. Yahudiler halk olarak dünya insanlığına ve uygarlığına büyük hizmet etmişlerdir. Dünya bilim adamlarının yüzde yetmiş beşi Yahudi! Dünya zenginliğinin %90’ı’da %1’indedir ve o %1’in %99’uda Yahudidir. Bu hem iyiye hem de kötüye işarettir. İyidir çünkü Yahudiler olmasaydı bilim ve uygarlık bu kadar hızlı gelişemez ve ilerlemezdi. Enki Kürtlere; şehir devletleşmesini, neolitik devrimi ve Yahudilere bilimin ışığını verdi. Karşılığında hizmetlerini aldı. Kürtler ve Yahudi halkıda binlerce yıl bilim ve uygarlığın ışığını insanlığın hizmetinde kullandı. Bu iyi bir alışverişti. Yahudi-Kürt dostluğu, akrabalığı bilinenden çok eski ve dünya insanlığına hizmet eden bir ilişkidir.

Bu dünde öyleydi bugünde öyle ve gelecekte de öyle olacaktır. Yeter ki Kürt-Yahudi dostluğu insanlık çıkarları temelinde gelişsin. İnsanlık tarihi boyunca insanlığa çok büyük hizmet eden çok değerli Yahudiler oldu. Hazreti Musa, Karl Marks, Albert Einstein, Sigmun Freud, Paul Samuelson, Benjamin Rubin, Milton Friedman, Jonas Salk bunlardan sadece birkaç tanesiydi.

Bugün Siyonistlerin hizmet ettiği sürüngenler, bilim insanlarını ve liderlerini kullanıyorlar. Para, altın, borsa, bankalar. Dünya süper gücü olan devletlerin liderleri, hükümetleri, medya, basın, sosyal medya ve platformları, dünyanın en zengin aileleri, şirketleri gibi hemen her şey onların elinde. Bu yolla insanlığı kontrol ediyorlar, yanlış yönetiyor ve yönlendiriyorlar. Oysa biz insanlar Tiamat’ın yok oluşundan çok önce bilim ve uygarlıkta sürüngenlerden çok daha ileride idik. Uzay otobanında ışık hızıyla geziyorduk. Açılan geçit portallarında, yıldız geçitlerinden, solucan deliklerinden geçerek uzayda seyahat ediyorduk.

Bilim ve Teknolojide çok çok ilerlemiştik. Evrensel iyiliğe büyük katkılarımız vardı. Ta ki henüz daha ayrıntılarını bilemediğimiz sadece kaba hatlarını bildiğimiz kendi içimizde düşmanlıklar yaratılması, yaşatılması iç ve dış düşmanla girdiğimiz büyük bir savaşta büyük oranda uygarlığımızla birlikte yok olduk. Evrim sürecinde geriye dönüp başa sardık. Evrimin başlangıcına avcı ve toplayıcı aşamaya döndük. Mitolojilerdeki Şah Maran ve Ejderhalar o muhteşem uygarlıktan geriye kalanların kendi ve eserlerindeki efsanevi anlatımından başka bir şey değildir.

Sümer Tabletlerinin çözümü ile bulunan Enki’nin kayıp kitabında Tiamat’ın parçalanmasından çok sonra. Niburu gezegeninin yenilen devrik kralı Allalu’nun uzay gemisiyle kaçarak altın arayışı için dünyaya gelişini ve sonradan yeni kral Anu’nun çocuklarını dünyaya göndererek altın çıkarmaya başlamaları. Sonrasında biz insanların DNA’sına müdahale edip bizi işçi kulları haline getirişlerini anlatır. EL-ENKİ-ELOHİM-RAB-ALLAH VE NİNHURSAĞ ile bunların çocukları; STAR-İŞTAR, MARDUK vd.nin biz insanlara bugün bütün Semavi dinlerde taptığımız TANRI Kültü ve inancını nasıl yarattıklarını anlatıyor. Hanok’un kayıp kitabıda bu süreci Tanrı Oğulları ve Kızları ile İnsan Oğulları ve Kızlarının buluşmasını; Tanrı-Tanrıça-Melek ve İnsanların Cennet ve Cehennem İnancını anlatmaktadır. İşte tüm bunların nasıl gezeğenimiz ve kaynaklarımızın sömürülmesi için geliştirildiğini. Dünyadan çıkarılan altının tozlaştırılıp Niburu gemi gezegeninin atmosferine serpilip meydana gelen Ozon tabakası deliği benzeri yırtılmayı onaran tek element olması ve bu altının eski Tiamat yıldızından kalan yeni adıyla Dünya gezegeninde çokça bulunması. Niburu gezegeni “Tanrı’ları” Anunakiler. (Niburu kralı Anu’nun çocukları El-Enki-Ninhursağ) Dünya da çıkarılan ve geride çok az kalan ve gizlenerek yaşayan Sürüngenleride; Anunakiler insanlardan uzak tutuyordu.

Çok eski geçmişte insanlar ve sürüngenlerin savaşının yarattığı yıkımdan Mars gezeğenindeki yaşam yok olmuştu. İşte savaş sonrası böyle bir dünyada geride kalan ilkel dönemi yaşayan bu insanlara rastlayan Niburu’nun bilim adamı Enki ile bilim kadını Ninhursağ birlikte laboratuvarda DNA sarmalını değiştirdiği ilkel insanlardan bir erkek ve bir kadına yani Adam ve Eva’ya binlerce yıllık çağ atlattılar. Niburudan gelen işçi ırk İga’ların zor şartlarda yüzbinlerce yıl altın çıkarması ve sonra isyan etmeleri üzerine. Anunakiler “Tanrı’lara tapınım ve altın madenciliği ve işçiliğinde çalışmaya göre laboratuvarda ilkel insan DNA sarmalını değiştirerek yeniden yazdı evrimi on binlerce yıl hızlandırdı. Daha sonra Dünyanın Niburulu komutanı olan Enlil ise; dünya üzerinde çoğalan insanlarında onbinlerce yıl sonra sorun çıkarmaya başlaması nedeniyle insanlığı tufan yaratarak yok etmeyi istedi. Enki’de Nuh’a önceden haber vererek gemi yaptırdı. Niburudan gelen talimatla tufan başlatıldı. İşte insanlığın sergüzeşt-i.

Şimdi güncel gerçeklikteki Hamas, Filistin ve İsrail sorunu nasıl çözülebilir. Bu sorunda bize Enki’nin yarattığı binlerce sorundan biri “Tanrı” Kültü’nün bir sonucu. Çözümü de asla din ve Tanrı temelli olamaz. Peki o zaman çözüm ne? Her şeyden önce Yahudi halkının varlığı, güvenliği ve özgür yaşama hakkını yani devletinin meşruiyetini Hamas-Hizbullah ve İran başta olmak üzere tüm Müslüman ülkelerin kabul etmesi. Bunun için İsrail devletini koşulsuz ve şartsız tanımaları. Buna karşılık İsrail devletinin de 1967 BM güvenlik Konseyinin belirlediği sınırlarına dönmesi. Kudüs’ün bir dünya din ve kültür başkenti ilan edilerek inanan tüm din mensuplarının ibadetlerine açılması. İsrail devletinin dayıları olan Kürt halkı ve yöneticileriyle tekrar binlerce yıl önceki gibi iyi ilişkiler geliştirmesi. Bu sayede O.doğuda barış ve güvenlik içerisinde varlığını ve bagımsızlığını binlerce yıl daha sürdürmesi gerekiyor. Bunun içinde Kürtleri geçici taktik ilişki temelinde kullanabileceği bir aparat olarak ele almaması. Temel stratejik bir ittifak, güç ve tarihsel dayı yeğen ilişkisi temelinde yaklaşması, değerlendirmesi Kürtler kadar İsrail’in’de hayati derecede çıkarınadır.

Siyonist İsrail devleti 80 günden fazladır tüm teknolojik gücüne, üstünlüğüne, havadan bombalamalar, hava desteği ve kara harekâtına rağmen 350 km kareden mürrekep Gazze’de savaşla 21 bin çoluk, çocuk, kadın, genç ve yaşlı Filistinliyi öldürdü. Ama henüz daha ne bir İsrailli rehineyi kurtarabildi nede hedeflediği gibi Hamas’ı bitirebildi. Aksine birçok rehinenin ölümüne neden oldu. “Dost ateşi dediği” kendi askerlerini öldürmesi de bir başka askeri rezalet ve kepazelikti. Demek ki intikam duygularıyla şiddetin vahşet boyutlarına akılsızca vardırılması çözüm değildir. Çözüm akılcı politikaların uygulanması, siyasi ittifakların genişletilerek dostları çoğaltmak, düşmanları azaltmak siyasetinin geliştirilmesindedir. Haması bitirmek Gazze’yi yerle bir etme ile mümkün değildir. Aksine bu Hamas’ı bitirmez güçlendirir. Oysa İran idam rejimini yıkmak. Hizbullah başta olmak üzere Lübnan, Suriye ve Hamas dahil Filistin’i İsrail’e tehdit olmaktan büyük oranda çıkarmak demektir. Bağımsız Filistin devleti ile güvenlik içerisinde komşu olarak yaşamak İsrail’in varlık garantisidir. Zaten bundan sonra kurulacak bir Filistin devleti İsrail için tehdit olamayacaktır.

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir